|

Sakız Adası – 1.bölüm

Günübirlik gidilebileceği gibi 1 – 2 gece kalmalı da gidilebilecek bir mekan Sakız Adası.

Biz (eşim ve ben, sonrasında bir çift arkadaşımız) gecesini de yaşamak için 1 gece kalmalı gittik, hem de iki kez. Çeşme’den feribotla 45 dakika, feribot dediğime bakmayın, Bostancı – Adalar arası çalışan monitörlerden daha küçük, ama emniyetli. Gümrükte yaklaşık 45 dakika bekledikten sonra 1 gece kalmalı gitmekle isabetli bir karar verdiğimizi düşündük. Biz fazladan bir 15 dakika daha kaybettik. Zira pasaportlarımıza bir kaç ay önce Yunanistan’dan çıkarken çıkış damgası basmayı unutmuşlar, Yunanistan’da gözüküyoruz ama değiliz, Türkiye’de gözükmüyoruz ama Türkiye’den geliyoruz gibi bir durum haklı olarak memurun biraz kafasını karıştırdı, bilgisayar sisteminden de bir şekilde kontrol edemediler. Ancak memurun dostça davranışları ve iyi niyetiyle iş uzamadan erken bitti. Ancak Avrupa Birliği ülkelerinden çıkarken mutlaka çıkış damgamızı kontrol etmemizi de öğütledi. Sanırım bu damga bir şekilde bilgisayar kayıtlarına ulaşılamadığında önemli oluyor.

Günübirlik gitse idik sadece 11:00 – 16:00 gibi adada olacaktık, sıcak ve uzun öğle tatili nedeniyle de pek gittiğimize değmeyecekti.

 

sakız adası gezi zamananotlar alper koksal fotoğraf

Sakız Adası Limanı

sakız adası gezi zamananotlar alper koksal fotoğraf

 

sakız adası gezi zamananotlar alper koksal fotoğraf

Kordon Boyu

sakız adası gezi zamananotlar alper koksal fotoğraf
 

Yukarıdaki fotoğraftaki gibi evleri kordon boyunun arka sokaklarında görmek mümkün. Bakkal tarzı küçük dükkanlar, balıkçılar, hediyelik eşya satıcıları, kafeler, arka sokak boyunca uzanmakta. Balıkçı raflarında balığın yanı sıra ahtapot, kalamar, kabuklu deniz canlılarını da görmek mümkün, çeşitliliği ve tazeliği beni şaşırttı. Sofralarından deniz ürünlerinin hiç eksik olmayacağını düşündüm. Zira ikinci gelişimizde feribota Yunan plakalı bir tır yüklendi. Yükü 4 – 5 geniş varildi. Ancak varillerin bir tüple bağlantılı olması ve üzerindeki çeşitli vanalar dikkatimizi çekti. Öğrendik ki; varillerin içinde büyütülmek üzere üretilen yavru kültür çupraları varmış ve deniz çiftliklerine götürülüyormuş. Türkiye’den ihraç edildiğini düşünürken, Türkiye’ye ithal edildiğini öğrendik.

KALDIĞIMIZ OTEL
 

‘Okuyarak gezen’ prensibini kabul eden bizler (daha ziyade eşim) planladığımız gibi bir araba kiralayarak, önceden yer ayırtmış olduğumuz Topakas House’a vardık, sahibesi Eleni hanımın sıcak karşılaması ve Frappa ikramından sonra hoş bir sohbetle iki günün planını ilk gün kasabaları gezme, ikinci gün deniz olmak üzere yaptık. Frappa Yunanistan’da sıkça içilen soğuk sütlü kahve, bol buzlu. Yanında mutlaka küçük bir kurabiye ile servis ediliyor. Topakas House Eleni’ye babasından kalmış bir çiftlik evi sonradan pansiyona çevrilmiş ve Eleni’nin mükemmel İngilizce öğrenmesi ile işletilmeye başlanmış. Sabah kahvaltısını hangi usulde istediğimizi soruyor? Arkasından da milletine göre stilini söylüyor:) Türklere’Turkish Style ?’, İngilizlere ‘English Style ?’ gibi. Her ülke stiline göre kahvaltı hazırlayabilmesi entersan geldi.
 

sakız adası gezi zamananotlar alper koksal fotoğraf

sakız adası gezi zamananotlar alper koksal fotoğraf

Topakas House

 

Planımıza göre yola çıktık, yollar çok geniş değil, dar yerleri de var, navigasyon sistemine ihtiyaç olmayacak kadar sade, her yönü rahatlıkla buluyorsunuz. Yol kenarlarında küçük köyleri görmek mümkün.

ARMONİA
 

sakız adası gezi zamananotlar alper koksal fotoğraf
 

İlk durağımız Armonia oldu, seramik işçiliği ile ünlü olan bu bölgede dükkanlar mevcut, limonata ikram ediyorlar bir de mastika şekeri, mastika sakız demek. Ret ederseniz de biraz bozuluyorlar:))
Turistik ilginç objelerin olduğu bir yer, pazarlık sınırlı da olsa yapılabiliyor. Fotoğraf çekmeye çok uygun, izin veriyor hatta memnun oluyorlar.
 

sakız adası gezi zamananotlar alper koksal fotoğraf
 

sakız adası gezi zamananotlar alper koksal fotoğraf
 

Sakız – Mastika deyince aklıma iki sene önceki büyük yangın geldi. Biz yangın öncesi ve yangın sonrası Adayı görebildik, epeyi sakız ağacı heba olmuş, yenilerinin yetişmesinin 30 – 40 yıl olabileceğini söylüyorlardı. Estetik açıdan yanan bir ağaç / orman ‘enteresan’ olsa da çekmeye gönlüm razı olmadı, sadece aşağıdaki fotoğrafı çekmekle yetindim.
 

sakız adası gezi zamananotlar alper koksal fotoğraf

…devam edecek…

Sevgiyle,


|


Yorumlar(4)

  1. ceyda
    Reply

    gezdiğiniz kasabaları gösteren küçük bir sakız adası haritası olsaydı keşke

    • Burçay Erçetin
      Reply

      güzel öneriniz için çok teşekkürler, ekleyelim devam postuna. Sevgiler,

  2. Pingback: Sakız Adası - 2.bölüm | Zamana Notlar

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.