|

Kamboçya – 1.bölüm

Severim seyahat etmeyi, yeni yerleri görmeyi, yeni yerlerde uyanmayı, en çok bir yerlere gitmek için hayal kurmayı, plan yapmayı gezi notları almayı, anlatmayı. “Adamın canı dostlara güzel haberler götürmek ister” diyen B.Rahmi EYÜBOĞLU gibi zamana keyifli notlar düşeyim dedim fotoğraflara, gezi notlarıma baktım, keyifle andığım hiçbir geziyi cümleye dökemedim. 2010 yılında ki Kamboçya fotoğraflarına takıldım kaldım. Hasta ruhlu (hasta sözcüğü çok hafif biliyorum) bir adamın neler yapabileceğini, bir ülkeyi nasıl yok edebileceğini gördüm/gördük Kamboçya’da.
Tayland-Kamboçya-Vietnam-Laos olarak planlamıştık geziyi. Kamboçya bizim için en çok da muhteşem Angkor Wat tapınakları idi. Fakirliği, cahilliği, acıyı göreceğimizi düşünüyorduk ama bu kadarını hiç…

Kamboçya düşünülenin aksine gidilmesi kolay bir ülke. Üstelik güvenli, (hırsızlık ve kapkaç ülkenin kültürü olmamış henüz) ancak Tayland taki seks turizmi ve küçük yaşta kız çocuklarının istismarı yaygınlaşmaya başlamış. Ülkeye giriş yaptığımız gümrükte ve bir çok yerde rastladık uyarılara. “çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarını görürseniz lütfen polise bildirin”. Biz Bangkok dan Siem Reap’e karayolu ile 6 saatte ulaştık. Bir ülkeden diğerine yürüyerek ve kapıda 20 dolar vize ücreti ödeyerek girdik. Yokluk ve fakirliği hissediyorsunuz bir anda, bir de kara mayınlarından yaralanan sakat kalan insanların çokluğunu.

kamboçya gezi yazısı izlenim konuk yazarlar zamananotlar

kamboçya gezi yazısı izlenim konuk yazarlar zamananotlar

Ölüm tarlarını gezerken rastladık bu güzel kıza… Hemen poz verdi biz istemeden…
Hastalık kaparsınız uyarılarına rağmen aşı olmadık , hastada. Ulaşım araçları yine tuk tuk lar. Bu arada burada da açlık çekmedik. En sevdiğimiz bol acılı , bol cevizli noodle her yerde her sokak ta.

 

Kamboçya’da kuruyemiş gibi tüketilen böcekler, çeşit çeşit renk renk…

3

Hamamböceği, örümcek, ismini bilmediğimiz bir sürü böcek.

Gezdiğimiz diğer Güney Asya ülkeleri gibi burada benzer görüntüler. Pagodalar, kraliyet sarayları, eski binalar, motosikletlilerden oluşan trafik, ve en çok da fakirlik…

4

5

 

Burası da tesadüfen bulduğumuz, Seam Reap’de ki i evimiz. İçinde sadece yatak, cibinlik ve minik bir dolaptan oluşan ağaç evler, temiz ve aydınlık…

6

Hindistan cevizinden saksılar… Çok sevdik bu evimizi hele de gece , tam karşıdaki havaalanına inen ucakların sesi ve ışığını , ahşap koltuklarda izlemek…

İlk durak Siem Reap Angkor Wat, Seam reap şehrinin çok yakında (tuk tuk ile 20 dakika kadar) ormanlara arsında gizlenmiş, dünyanın en büyük tapınaklarından biri olan Angkor Wat UNESCO kültür mirası listesinde. Angkor parkı içinde 1000 den fazla tapınak varmış ancak biz süremiz kısıtlı olduğu için ancak çok bilinenlerini gezebildik. Bayon, Ta Pnohm, ve de yol sürerinde tuk tukcumuzun bizi götürdüğü ismini hatırlayamadığım. Tapınaklara girmek için kapıda gezeceğiniz günler kadar ücret ödeniyor, 1 günlük, 2-3 günlük haftalık… Giriş belgesi olarak Angkor Wat daki tapınakların fotoğrafı ve sizin fotoğrafınızın basılı olduğu bir bilet veriyorlar biz çok sevindik bu belgeye, kendimizi özel hissettik, anı biriktirdik.

7

Ta Pnohm

Burada çektiğimiz fotoğrafların büyük çogunluğu kaldığımızın otelin bilgisayarındaki virüs nedeniyle bir anda silindi. Ağlayacaktık üzüntüden. Tekrar gidilmeli, fotoğraf çekmeli, daha ayrıntılı gezilmeli diye notlar düştük defterlerimize.

8

9

Bayon


10

 

11

Öyle kalabalık ki fotoğraf çekmek çok zor , mutlaka birileri konuk oluyor ,gördüğünüz gibi…, Budist rahipler çok yakışmıştı bu fotoğrafa oysa

12

Krallara dans eden Apsara kızları..

13

Ve bizlere bu dansı sergileyen danscılar.

Sonra ki gün, Tonne sap (büyük özsu) ve yüzen evleri gezdik… Mekong nehrinin beslediği yüzen bir köy. Köydeki tüm evler, okul market, kilise, tapınak her şey yüzüyor. En büyük geçim kaynakları balıkçılık ve zorunlu olmadıkça karaya ayak basmıyorlar.

14

Yüzen bir dil okulu, bu yoklukta ayrı bir dil okulunun olması bizi çok şaşırttı.

15

Tüm zenginlikleri, yüzen bir ev… Yatakları hamak … Hayvanları ile beraber yaşıyorlar 

16

Bir köpeğe sahip olmak için ille de bahçeli bir eve gerek yokmuş.

17

Yüzen evlerde yaşamanın rahatlığı, pazar bile evlerine geliyor kayıklarla…

18

19

 

Çocuklar her yerde aynı, her şey onlar için oyun ve oyuncak…

Sevgiyle,

Özlem Ercoşkun

devam edecek…

 


|


Yorumlar(1)

  1. Raji ARI
    Reply

    Sıcacık, samimi, su gibi akıcı, harika bir yazı… Yaşamdan karelerle, görsel bir şölen … Harikasınız Özlem Öğretmen, harikasınız devamını bekliyoruz .

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.