|

Batı Yakası Gezisi – 1.Durak: Las Vegas

Daha önceki yazımda Batı Yakası turuna Las Vegas gezisinden başlamamızın uçak bileti fiyatlarının diğer noktalara göre ucuz olmasından kaynaklandığını söylemiştim. Vegas’a varmamızla uzun zamandır planlamasıyla zihnimizi meşgul eden 13 günlük tatilimiz başlamış oldu.
 
Uçaktan iner inmez havaalanında çeşit çeşit slot makineleri (kollu makine olarak da bilinir) karşıladı bizi. Havaalanındaki beklemeleri bile bu şekilde değerlendiren binlerce insanın varlığı çok acayip geldi ilk aşamada. Sonra da bir o kadar mantıklı buldum bu fikri tabi :) Bir de “Vegas’ta olan Vegas’ta kalır” mottosunun neredeyse tüm billboardlarda yazılı olması bizi bir şüpheye düşürmedi değil. Acaba Sin City bizi de mi günaha sokacaktı ? :)

 

Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim
 

Vegas’ta geçirdiğimiz 4 günde edindiğimiz izlenim, kumar ve gece hayatı (burada striptiz kulüpler vs gibi daha cok müstehcen aktiviteleri kastediyorum :)) ile ilgisi olmayanlar için bu sürenin çoook uzun olduğu. Buralara kadar gelmişken Vegas’ı da görmeden dönmeyelim düşüncesiyle hareket eden bize, bu süre oldukça fazla geldi. Bu sebeple de Vegas’ta yapılabilecek aktivitelerin büyük çoğunluğunu yaptık herhalde.

Tahmin edilebileceği gibi Vegas’taki turizm anlayışı büyük çoğunlukla kumara dayanıyor. Şehrin en merkezi ve ana caddesi olan Las Vegas Bulvarı (Las Vegas Strip de deniyor buraya) üzerinde birçok otel bulunuyor. Bu otellerin en meshur ve turistik olanlari dünyanin çeşitli sehirlerinin minyaturleri olarak tasarlanmış. Mesela Venetian, New York New York, Luxor ve Paris Otelleri, isimlerinden de anlaşılacağı üzere bu şehirlerin birer küçük kopyası gibi. Venetian Otelinin içinde Venedik’te olduğu gibi gondola binebilir, ya da klasik bir Paris aktivitesi olarak yapıldığı gibi Paris Oteli önündeki Eiffel kulesi ya da Arc de Triomphe önünde fotoğraf çektirebilirsiniz :)
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim
 
Vegas’taki neredeyse bütün otellerin giriş katında dev kumarhaneler yer alıyor. Otellerin Bulvara bakan kapıları direkt olarak bu dev kumarhanelere açılıyor. Yani Vegas’taki tüm otellere elinizi kolunuzu sallayarak, kimseye bir şey söylemeden, aynı atari salonuna girer gibi girebiliyorsunuz. Bu bana çok ilginç geldi. Aslında bu durumu ilk defa New York’a yaklaşık 2 saat mesafede yer alan, yine kumarhaneleriyle ünlü Atlantic City’e gittiğimde görmüştüm. Orada da, sahil boyunca deniz kenarında yer alan bir dizi otele parmak arası terlik ve mayoları üzerine sardıkları havlu ile girmiş, kumar oynayan bir yığın insan vardı.
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim
 
Bulvar üzerindeki tüm otellerin olmasa da, gözümüze güzel görünen birçok otelin içini gezdik biz bu 4 günde. Bu otellerin kumarhane bölümlerinde çok büyük farklar göremesek de, iç dizaynı en güzel olan otel Venetian olabilir, bence içi görmeye değer.

Bir de Bellagio Otel’in önündeki havuzda bir su şovu oluyor belli saatlerde. Biz havuzdaki yavru ölü ördekleri görünce soğuduk bu şovdan, muhtemelen aniden fışkıran sular burada yüzen ördeklere büyük zarar veriyor. O yüzden protesto edip izlemedik bu su gösterisini.
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim
 
Her şehirde yapılması gereken birkaç klasik vardır ya, Vegas’taki klasiklerden birisi de şehrin girişinde yer alan (Burası Las Vegas Bulvarının başlangıç noktası sayılabilir) Welcome to Fabulous Las Vegas tabelası ile fotoğraf çektirmek olabilir. Tabelaya çok yakın otopark mevcut, arabayı park edip fotoğraf çektirmek için bir müddet sıra bekliyorsunuz :)
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim ne yenir
 
Ayrıca, gidince öğrendik ki dünyanın en yüksek dönme dolabı Las Vegas’taymış. Adı High Roller. Biz binmeye karar verip aletin dibine kadar gittik, sonra vazgeçtik. Yanlış hatırlamıyorsam gündüz saatlerinde 25 dolar, gece saatlerinde 35 dolar gibi bir ücreti vardi kişi başı. High Roller’in çevresindeki sempatik mağazalar ve cafelerde biraz takıldıktan sonra biz Vegas’a yüksekten bakma hakkımızı şehrin en yüksek kulesi olan Stratosphere Tower‘da kullanmaya karar verdik. Burası hem High Roller’dan daha yüksek, hem de daha ucuz (20 dolar). Hem de kulenin en tepesinde bulunan eğlence aletleri kendimiz binemesek de binenleri görmek açısından daha ilginç :)
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim
 
DSC00426
 
Las Vegas Bulvarı üzerinde birçok değişik mağaza bulmak mümkün. Mesela Coca Cola, M&M’s ve Hershey’s müdavimlerine özel dev mağazalar var.

Yine klasiklesmis Vegas aktiviteleri arasında akşam saatlerinde değişik otellerde düzenlenen gösterilere gitmek de yer alıyor. David Copperfield, Cirque de Soleil, Blue Man Group gibi gösterileri tercih etmek mümkün. Biletleri Bulvar üzerinde yer alan gişelerden temin edilebiliyor. Bize fazlasıyla turistik geldiğinden, herhangi bir şova gitmedik.

Bulvar üzerinde dünyanın en büyük hediyelik eşya mağazası olduğunu iddia eden Bonanza Gifts bulunuyor. Aslında küçük küçük dükkanlardan oluşuyor burası. Nasıl en büyük hediyelik eşya mağazası oluyor pek anlamadım o yüzden :) İnternette çok methediyorlardı ama bence bir numarası yok. Yine de yol üzerinde olduğu için görülebilir.
 
DSC00244
 
Bir de Fremont Street Experience denilen bir olay var, ben tam olarak bu experience’in ne olduğunu anlayamadım :) Burada kastedilen şey sanırım Fremont sokağı üzerindeki Downtown Las Vegas denilen yer. Aşırı derecede ışıklı bir yer olduğu için sanırım, buraya Neonopolis de deniyor. Burası da, kumarhane önlerindeki barların üzerinde dans eden kızların yer aldığı, üzeri dev bir ekranla kapalı (bu da dünyanın en büyük video ekranıymış) bir çeşit çarşı. Görmeye değer bir yer. Uçmak isteyenler için bu dev ekranın hemen altında Slotzilla adındaki aktiviteyi yapmak da mümkün. Aktivitenin detayları şurada.
 
DSC00700
 
DSC00687
 
Neon demişken, Vegas’ın tarihinde (!) neon ışıklı tabelalar oldukça önemli rol oynuyormuş. Bu tabelalara ve tarihine ilgisi olanlar Neon Museum‘a gidebilir. Biz yapacak aktiviteleri bir bir tüketmekte olduğumuzdan gittik, içeride özel bir organizasyon varmış, şansımıza giremedik. Olmazsa olmaz bir aktivite değil gibi görünüyordu açıkçası :)

Malum, Vegas düğünleri çok meşhur. Buradaki şapellerde temalı evlendirme paketleri alınabiliyor. Temalı derken, mesela Elvis Chapelde Elvis Presley kostümlü bir abimizin söylediği şarkılar eşliğinde nikah kıyılıyormuş. Biz çıktık bu Elvis Chapel’e gittik ama bir düğüne denk gelemedik maalesef. Yine A Little White Wedding Chapel‘de de Frank Sinatra’nın Mia Farrow ile evlendiği söyleniyor.
 
DSC00636
 
Bütün bu aktiviteleri 2 günde bitirince, diğer günler şehir merkezinden biraz ayrılmayı planladık. Madem kumar oynamıyoruz o zaman para harcayacak başka bir oyun tipi bulmalıyız anlayışıyla Pinball Hall of Fame adlı yere gittik. Burası bir yanda tarihi denilebilecek kadar eski, obur yanda gıcır gıcır  yepyeni pinball makinelerinin yer aldığı dev bir salon. Bir zamanlar benim gibi bilgisayardan gece gündüz pinball oynayan bir sürü insan varmış demek ki dedim buraya girince. Her yaştan insan büyük bir hırsla bu aletlerin başında oyun oynuyordu. Pinball’un Mekke’si olarak adlandırdıkları bu yer, özel ilgisi olanlar için görmeye değer bir yer kesinlikle.
 
DSC01103
 
Daha sonra, şehre yaklaşık 15 dk mesafede yer alan Springs Preserve‘e gittik. Müze ile karışık botanik bahçesi burası. Bizim gibi fazladan günü olanlar için görmeye değer ama giderken çok büyük bir beklentiye de girmemek lazım.
 
DSC00611
 
Son durağımız Las Vegas gezimiz boyunca tabelaları sık sık karşımıza çıkan Red Rock Canyon. Toplamda yaklaşık 2 saatlik bir aktivite bu, vakit varsa yine büyük bir beklentiye girilmeksizin yapılabilir bence :) Parkın girişi ile çıkışı yaklaşık aynı nokta, tek yön bir yoldan bir çember yapıyorsunuz parkı gezmek için. Kayaların renkleri ve doğa oldukça değişik, özellikle baharda açan çiçeklerle daha da güzel oluyormuş.
 
DSC01150
 
DSC01162
 
Yine uzun uzun anlattım her şeyi tüm detayıyla :) Okurken bol detaylı yazıları sevdiğim için oluyor herhalde böyle. Onu da yazayım bunu da yazayım derken bir bakıyorum çok uzun olmuş yazdıklarım :) Hay Allah!

Unutmadan birkaç faydalı bilgi:

*Vegas’ta ücretli otoparklara girmeye hiç gerek yok, Bulvar üzerindekiler de dahil olmak üzere buradaki otellerin genellikle çok katlı ve büyük otoparkları var. Hem de ücretsiz, sadece yer bulmak için biraz uğraşmak gerekiyor.

*Biz 3 gece Riviera Otelde, 1 gece de Days Inn Las Vegas at Wild Wild West Gambling Hall adlı otelde kaldık. Riviera Las Vegas Bulvarı üzerinde ama merkezi olan bölgeye uzak, eski ama nezih sayılabilecek bir oteldi. Days Inn ise Bulvar uzerinde değildi ama merkeze araba ile yakındı. İki otelimiz de Vegas’in lüks otellerine kıyasla oldukça sıradandı, ama fiyatları da o ölçüde uygundu diyebilirim.

*Las Vegas’a uçakla gidiyorsanız, araba kiralama şirketleri McCarren Havaalanının içinde değil. Havaalanından ücretsiz bir shuttle ile gidiliyor bu şirketlerin olduğu binaya. Ama tüm araba şirketleri bu bina içinde değil ne yazık ki. Binanin önünden tekrar şirketin shuttle’ına binmek gerekebiliyor. Bu durum uçaktan iner inmez olunca da, biraz kafa karıştırıcı oldu bizim için. Ama zorlanmadık diyebilirim.

Kısaca bir de yeme içme konusuna değineyim.. Tavsiye etmeye değer gördüğüm mekanlar şöyle:

– Eat (707 Carson at 7th): Özellikle kahvaltısının güzel olduğunu okumuştum. İlk kahvaltımızı burada yaptık, gerçekten de hoş bir mekan. Biz güne sıkı başlamak için egg sandwich yanında domates çorbası içmiştik, ikisi de güzeldi.
 
DSC00258
 
– Hash house a go go (Birkaç farklı şubesi var, hatta başka şehirlerde de varmış):  Burası da yine kahvaltısı ile ünlü bir yer. Biz corned beef hash ve banana flapjack (pancake) yedik. Porsiyonlar inanılmaz büyük ve yemekler çok lezzetli. Kesinlikle tavsiye ederim. Birkaç şubesi var, biraz sıra beklemek olası.
 
DSC00557
 
DSC00556
 
– Eggs works (Buranin da birkaç farklı şubesi var): Kahvaltıcılardan gidiyoruz. Burada yaptığımız kahvaltı en doyurucu olandı diyebilirim. Bazı omletler 4 yumurtadan yapılıyor öyle söyliyim :) Kahve içmeyen ve hep kahvenin sürahi ile servis edilmesine özenen biri olarak burada çayın da aynı şekilde servis ediliyor olması bana burayı sevmek için yetti de arttı bile :) Biz Chicken-mushroom-spinach Skillet, Chili Rellenos Omellette ve Banana Nut Muffin yedik, hepsi gayet güzeldi.
 
DSC01094
 
– In-n-out burger (Batı Yakasında birçok şehirde var): Acaba New York ve çevresinde var da benim mi haberim yok diye düşünüyorum bu hamburgerci için. Hayatımda yediğim en iyi fast food hamburgerini burada yedim. Double double yanına strawberry shake tavsiye olunur.
 
DSC00486
 
– Earl of Sandwich (Planet Hollywood Resort & Casino icerisinde): Sıcak sandviçlerin ne kadar güzel olduğu önündeki sıradan ilk görüşte anlaşılıyor. Atıştırmak için güzel bir alternatif.
 
– Luv-it:  Dondurması çooook meşhurmuş. Hakikaten de güzel gibiydi. Gibiydi diyorum çünkü biz western ve tutti furutti yedik, siz yemeyin, iyi değildi :) Ama buradan aldığı farklı tur dondurmaları hapur hupur yiyen insanlar vardı çevremizde :) Başka bir şey tercih edin, üzülmezsiniz! Porsiyonlar kocaman.
 
DSC00640
 
DSC00643
 
Jean Philippe Patisserie (Farklı şubeleri mevcut, biz Bellagio Otel içindekine gittik): Bellagio Oteldeki şubesinin önünde dünyanın en büyük çikolata çeşmesi var. Tatlılar ve dondurma çeşitleri muazzam, tatlı severler için şart :)
 
Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim ne yenir
 
DSC01081
 
Las Vegas’tan Los Angeles’a gitmek üzere bindiğimiz uçağın kalkışında da güzel bir Vegas manzarası gördük. Stratosphere Tower’dan yükseğine de çıkacağımız varmış :)
 

Las Vegas gezi yazısı fotoğraf izlenim ne yenir
 
Grand Canyon yazısı çok yakında :)

 

Bilge Nilsun Kale


|


Yorumlar(1)

  1. Pingback: Yosemite Natural Parkına Gidelim!!!!!!!! | yaz-gi

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.