|

Ağrı Dağı Tırmanışı

Bu gezi hikayesi biraz eskiye, 2001 yılına uzanıyor. Ancak bugün bile her anı capcanlı gözlerimizin önünde duruyor. Birkaç arkadaş Ağrı Dağı’na tırmanmayı düşünüp duruyorduk, sonunda o yıl istekli birkaç kişi daha bulunca bir grup oluşturmaya karar verdik. Böyle bir gezi için ya profesyonel bir firma ile anlaşmanız ya da kendi başınıza gitmeye kararlıysanız çok iyi plan yapmanız gerekiyor ki; biz her adımı kendimiz planlamaya karar verdik.

HAZIRLIK

ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 

ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 
Grubumuzun içinde yabancıların da bulunması dolayısıyla gerekli izinlerin alınması biraz daha detaylı oldu, ancak kısa sürede tamamlandı. İçimizde Ağrı’lı bir arkadaşımızın olması ise ayrı bir şanstı. Onun sayesinde lojistik ve yerel rehber ayarlamaları oldukça kolay oldu.

İkisi yabancı sekiz kişi 21 Ağutos’ta maceraya başladık. Ankara’dan uçakla Ağrı’ya oradan da karayoluyla Doğu Beyazıt’a ulaştık. Doğu Beyazıt’ta bir gece konakladık. Ertesi gün kalan birkaç izin formalitesini yerine getirerek, dağ için gerekli alışverişlerimiz de yaparak hazırlıklarımızı tamamlamış olduk.

TIRMANIŞ
2,500 m – 3,225 m

ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 
ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 
Tırmanış yolculuğumuz Ağrı Dağı eteklerinde 2,500 m rakımdaki Eliköyü’ne kadar bir kamyon üzerinde başladı daha. Sonra orada bizi karşılayan katırlara eşyalarımız yüklendi, bizler de yürüyerek dağa tırmanmaya devam ettik. 3,225 m yüksekliğe ulaştığımızda ilk kamp yerine varmış olduk. Burada vücutlarımızın yüksekliğe alışmasını da hedefleyerek ilk konaklamamızı yaptık.

3,225 m – 4,200 m

Ertesi sabah saat 10:30 gibi çadırlarımız toplanmış, eşyalarımız tekrar katırlara yüklenmiş olarak tırmanış yolumuza devam ettik. Sonraki konaklama yeri olan 4,200 m’deki kampımıza saat 14:00 civarı ulaştık. Mesafeler her ne kadar çok uzun gibi görünmesede bu yükseklikteki tırmanış oldukça yorucu oluyor. Çadırlar tekrar kuruldu, yemekler hazırlandı, yenildi ve akşam saat 20:00’de herkes uyumak üzere çadrılarına çekildi.
 
ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 
ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 
ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 
ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 
AD3-08
 
ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 
4,200 m – 5,165 m

Rehberlerimiz saat 01:30’da herkesi uyandırdı, hafif bir kahvaltı sonrası saat 02:30’da, gecenin kör karanlığında zirve tırmanışı başladı. Bu arada içimizden bir arkadaş (Ağrı’lı olan :) yükseklik etkisiyle şiddetli bir baş ağrısına yakalandı ve zirve tırmanışında aramıza katılamadı. Ancak 3,200 m kampından itibaren aramıza katılan başka bir grup daha vardı. İsrail’li iki öğrenci önce Kaçkarlar’a tırmanmış şimdi de bizimle birlikte Ağrı’ya tırmanıyordu. Onların da aramıza katılımıyla daha eğlenceli bir grup olduk. Bu mesafedeki rota oldukça zorluydu. Kayalıklar arasında zaman içinde küçük bir patika oluşturulmuş, rehberlerin sayesinde bu patika üzerinden yolunuza devam edebiliyorsunuz. Eğer yolu bilmiyorsanız bazı noktalarda ekipmansız tırmanış olanaksız. Bu yüzden çevreyi iyi tanıyan deneyimli rehber bu tırmanış için çok önemli.
 
AD4-16
 
AD4-17
 
AD4-18
 
AD4-19
 
AD4-13(4200m)
 
AD4-14
 
AD4-15
 
BUZUL

Sabah saat 09:00 civarı son etap olan buzul başlangıcına ulaştık. Bu noktaya vardığınızda bütün enerjiniz tükenmiş gibi hissediyorsunuz ve önünüze uzanan 200 m’lik bir buzul tırmanışı daha var. Burada kramponlar giyildi, tüm tırmanış ekipmanları (batonlar, çekiçler, ipler, vs.) kontrol edildi ve tekrar zirveye doğru yola çıktık. Bu mesafe biraz tehlikeli, her ne kadar krampon giyiyor da olsanız buz üzerinde yürüyorsunuz. Üstüne üstlük daha önce çok deneyimli bir AKUT üyesinin kayarak uçuruma yuvarlandığı ve hayatını kaybettiği hikayesini de dinleyince tedirginliğiniz biraz daha artıyor. Ancak bu işin özünde elbetteki heyecan ve adrenalin var.
 
AD5-25(zirve 5165m)
 
AD5-26(zirve)
 
AD-21
 
ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 
AD5-22
 
ağrı dağı tırmanışı gezi fotoğraf
 
AD5-24
 
ZİRVE

Saat 10:00’da 5,165 m’de zirveye ulaştık. Böyle zorlu bir tırmanıştan sonra zirvede olmak oldukça duygulandırıcı bir his, gözleriniz doluyor ve başardık diyrosunuz. Havanın da yüzü bize güldü, manzara inanılmaz berraklıkta karşımıza duruyordu. Rehberler her zaman bu şansın yakalanamadığını çoğu zaman bulutların görüntüyü kapattığını, bu yüzden bizim çok şanslı olduğumuzu söylediler. Makinelerin elverdiği ölçüde fotoğraflar çekildi (piller soğuktan kısa sürede çalışmaz hale geliyor). O yükseklikteki soğukta dayanabildiğimiz kadar kaldık, inişe geçtik.

İNİŞ

Elbette ki iniş tırmanışa göre çok daha hızlı oluyor. Ancak gece tırmandığımız parkuru gündüz gözüyle görünce neden gecenin kör karalığında tırmanışa başlattıklarını anlamış olduk. O yolu gündüz gözüyle görseniz tırmanıştan vazgeçebilirsiniz. Bunu bildiği için rehberler böyle bir yöntem uyguluyorlarmış. Sekiz saatlik bir sürede zirveye ulaştığımız 4,200 m’deki kamp noktamıza 3-4 saatlik bir sürede indik. İlk plan bir gece daha orada kalıp ertesi gün 3,225 m’ye ulaşmaktı. Ancak ekip kendini iyi hissetti ve oradaki kamp koşullarının yeteri kadar iyi olamaması da göz önüne alınarak tekrar çadırlarımızı ve ekipmanlarımızı toplayıp bir sonraki kampa kadar inişe devam ettik.

O gece kamptaki konaklama bir zafer eğlencesi şeklinde geçti. Özellikle rehberler ve katırcılar misafirperverliklerini göstermek için ellerinden geleni yaptılar. Türkü söyleyip halay çektiler, yenildi içildi ve sonununda deliksiz bir uyku çekildi.

DÖNÜŞ

Ertesi sabah yine eşyalarımız kamyona yüklendi ve Doğu Beyazıt’a dönüşe başladık. Bu gezinin vazgeçilmez bir durağı ise İshak Paşa Sarayı, dönüş yolunda bu tarihi sarayı ziyaret ettik, yine fotoğraflar çektik. Sonunda Doğu Beyazıt’a döndük.
 
AD-03
 
AD6-27(İshakpaşa)
 
Bu zorlu maceranın dönüşünde Diyadin’e uğradık. Termal havuzda yorgunluk atıp bir gece de orada dinlendikten sonra bir sonraki hedefimiz olan Muradiye Şelalesi’ne doğru yola çıktık. Şelale manzarası karşısında öğle yemeğimizi yedikten sonra son hedefimiz olan Van’a doğru yola koyulduk. Akşama doğru Van’a ulaştık, otelimize yerleştik. Ertesi gün de kısa bir Van Kalesi ve Van Göl’ü ziyareti yaptıktan sonra uçakla Ankara’ya döndük.

Biraz kondisyon isteyen, zorlu ancak eğlenceli ve doyurucu bir gezi oldu diyor ve herkese öneriyoruz.

Galip Demiray


|


Yorumlar(4)

  1. Galip Demiray
    Reply

    Ağrı cıkışı yabancı bir gazetede ingilizce olarak da yayınlanmış, ekte.

  2. e-vren ;)
    Reply

    Okurken sizinle Ağrı Dağına tırmanmış kadar oldum. Düzenli doğa yürüyüşleri yapanları her zaman imrenmişimdir ancak böylesine büyük hedefler belirleyerek yüksek dağlara tırmananları ise ayrıca takdir ediyorum. Tekrarını yaşamanız dileğiyle ;)

  3. Galip Demiray
    Reply

    Çok teşekkür ederim e-vren güzel sözkerinize. Böyle Zirve tırmanışlarına sizleri heveslendirdiysek ne mutlu bize.

  4. hakkı
    Reply

    Ağrı Dağına tırmanışlar yasaklandı ancak ben çıkmayı düşünyorum.Gelmek isteyen varsa bana ulaşabilir.546 584 1982 ağustos ayı için 2016

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.