|

O gün bugün

Geçen sene bir karar vermiştim, demiştim ki ne kadar yoğun olursam olayım hergün bir paragraf da olsa yazacağım. O zamanki tempomla yapabilirim gibi görünüyordu ama tahmin edememişim ki gece 2 de kendimi yatağa zor atar hale geldim o günden bugüne. Büyük konuşma mevzusu hep aynı sonuçlanır :) Sonuçta şikayetçi değilim, hala da yeni olduğumu düşündüğüm sektörde şu anda eylül sonuna kadar neredeyse tüm günlerim dolu, her gün yeni bir teşekkür mesajı alıyorum, yeni dostlar, tanıdık aileler ediniyorum. Farklı, yeni birşeyler yapmak, denemek için içim kıpır kıpır. Tek başıma yapamayacağım, başaramayacağım birşeydi bu. Öyle hayalimin işi, bir makine bir lens aldım çıkayım yapayım bir iş değil gerçekten, inanmayın motivasyon videolarının, cesur girişimcilerin öyle tozpembe anlattıklarına. Hangi girişimde olursa olsun, ister kafe açmak istediniz, ister kendi yazılım firmanızı kurmak, ister organizasyon işleriyle uğraşmak, isterse de fotoğrafçı olmak. Hepsi başarmak istiyorsanız emek emek emek çok çok emek. Söylerken romantik yaşarken zorlu:)

Bu zorlukları kolay yapanlar var tabi, ona geliyorum yavaş yavaş :) Tıkış tıkış çekim aksesuarı, malzeme, fon dolu evimde ben bu işleri 2 yıldır yaparken bu sene başında stüdyo fikri oluştu. Nasıl yaparım ederim diye düşünürken, hergün çekimden çekime koşan ben uğraşamadı tabi ki yer bakma, arama işlerine. Sağolsun babam, annem (babam sağolsun :) ) uzun gezmeler, araştırma, tartma biçmelerden sonra şu andaki Çekim Etkisi Stüdyo yu buldular. Ama nasıl eski, yerler, duvarlar, banyo, mutfak, odalar minik minik, bir tek ışığı güzel :) Dedik bütçemiz bu kadara yetecek, hadi girişelim, yaptıralım yavaş yavaş. Ben paralelde aynı tempo çalışmaya devam. Önce bir oda yıkıldı, arkasından banyo yıkıldı, arkasından mutfak, yerler, duvarlar, bildiğin inşaat oldu heryer. Bir dünya işçi, bir dünya konu, parkeciye git, sitelere git, seramikçi bul, duvar kağıdı bul, dolapçı bul, elektrik aksamı değişti, elektrikçi bul, onu bul bunu bul, başında dur, yaptır, yapılanı beğendir, çekimlerde şu lazım diye söylediysem eğer 2.gün ara tara bul getir, gezmedik eskici, antikacı bırakma bir eski sandalye için, fotoğrafçının nazını, kaprisini çek, liste uzar gider. İşte tüm bunların arkasındaki kahraman benim babam, hatırlamıyorum teşekkür bile ettim mi etmedim mi, o kadar doğal geliyor ki yıllar yılı her dediğimizin yapılması, hep sorunlarımızın çözülmesi. Öyle büyümüşüz biz çünkü, böyle bir babayla, hep rahat, nazımız çekilerek. Artık orta yaş diyeceğimiz yaşımda bile arkamda o destek, hep var. Cillop gibi stüdyom var artık, her gün hoplaya zıplaya severek gidiyorum, evim gibi, sayesinde….

Dedim ona kalıcı bir teşekkür edeyim, yıllar sonra da arkama dönüp baktığımda, yine aynı şekilde minnet duyayım, yine gözlerim dolsun, yine sevineyim, bileyim ki böyle baba zor bulunur, zor olunur.

Pek aram yok aslında anneler günü, babalar günü gibi böyle insanlıkça toplu kutlamalarla, hep aklımda bu dünyadan göç edenler, baba olmuş anneler, anne olmuş babalar ama sanırım kötü birşey de değil hatırlamak, bu vesileyle biraz düşünmek…babalar günün kutlu olsun babacım, inşallah daha nice yıllar birlikte kutlayalım, daha kocaman stüdyolarımız olsun, hatta universal studios gibi olsun, bir de mümkünse daha fazla fotoğraf çekelim, ve hatta mümkünse içinde ben de olayım, zira 70 yıl önceden fotoğraf bulabildim buraya koymak için :)


|


Yorum eklemek ister misiniz?

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.