|

bazı fedakarlıklar 6/365

Bugün keyifli bir şehirdışı çekiminden eve dönüp de yorgunluğumu farkettiğim ve tam koltuklarla bütünleşeceğim sırada, günlük için fotoğraf çekmediğimi hatırlayınca (aklımdan bugünkü tatlı anne adayının fotoğraflarını mı koysam diye de geçirmedim değil), apar topar Ekin’in gece antremanına gidip fotoğraf çektim. İşte gerçek sorumluluk bilinci de bunu gerektirirdi :) Yok böyle bir görev insanlığı, kurtulamadım gitti kendisinden :)
 

232A5225

232A5293

232A5307

232A5286
 
Ve anladım ki fotoğrafını çekemediğim tek şey Üzüm değilmiş, tenis antremanı yapan çocukları da çekemiyormuşum. Acı gerçek ama bunun için gereken lensim yok (gelssin bahanem), 24-70mm ile olan yampiri fotoğraflarla idare ediyoruz bu durumda. Aslında Ekin yıllardır antreman yapar, yıllardır turnuvalara gideriz ve ben tek kare bile fotoğraf çekmem, dolayısıyla tecrübem de yok. Belki bilirsiniz o anda oyuncu çocuğunuzsa imkanı yok o makinenin arkasından bakamazsınız, ne beyniniz ne de kalbiniz buna elvermez, öyle izlersiniz, bazen göz bile fazla gelir, o derece :)
 
232A5284

232A5274

232A5270

232A5266

232A5313

 

Bireysel sporların ne kadar büyük fedakarlıklar gerektirdiğini biz Ekin’le yaşadık, hala da yaşıyoruz artarak, mesela ben bu fotoğrafları çektiğimde saat 22:00 dı, ve saat 16:00 da okuldan çıkıp doğrudan kortlara gelinmiş, antremana başlanmış, arada yemek molası verilip tekrar antremana devam edilmiş, saat 22:00 de biten antremanla eve dönülmüş, ödevlerin başına oturulmuş, gece yarısında ancak uyunabilmiştir. Ve bu tempo yaklaşık saatlerle haftanın 6 günü tekrar etmiştir. Tatil gününüz pazartesidir, yaz tatili diye birşeyiniz yoktur çünkü yazın da antreman sabah 8:30 da başlar, akşama kadar aralıklı devam eder, arada gittiğiniz turnuvalar, okul sınavları vs. hiç saymıyorum bile. Haftanın 7 günü en geç 7 de kalkarsınız, sadece yazın bu 8 e çıkar, turnuvalarda 5 e 6 ya iner kort bulamama sorunlarından dolayı. Hocası, partneri, hepsi aynı düzenin içindedir ve bu şekilde yaşar. Bunun yorgunluğu vardır, umutsuzluğu vardır, uykusuzluğu vardır, stresi vardır, rekabetin yarattığı karmaşık duygulanmaları vardır, kötü niyetlilerle başetmeye uğraşma sıkıntısı vardır, antrenörün, arkadaşın, kulübun, ailenin, her tür dış kapının mandalının baskısı vardır, ya başaramazsam korkusu vardır. Unutmamak lazım bir de ayakkabılarınız altlarından en çok 20-25 gün içinde patlar, daha fazla dayanan marka model görmedim.

232A5231

Bu konu ile ilgili bir fotoğraf projesi olsa, olur, hissettirecek, anlatacak çok şey var aslında…Dilerim herkesin emeklerinin karşılığını bulduğu bir dünya olsun bu dünya…

Sevgiyle,


|


Yorumlar(2)

  1. Ali iyibil
    Reply

    Sevgili Ekin kimseyi mahcup etmiyecektir.Sevmek başarının en az yarısı olduğuna inanıyorum.Çalışma ve azimde buna eklendiğinde sonuç kesin olcaktır.Ekin’e ve başarısında emeği geçen herkese teşekkür ediyor,başarılarının devamını diliyorum.

  2. fatma arslan s. çççççççk sevdim
    Reply

    Ekincim başarıların devamını Allahtan temeni ederim ne zaman aklıma gelsen özlemle için yanıyor sana küçük bir anımızı anlatayım uğur
    Mumcu caddesinde bir çiçek kopardın bana verdin bir hafta sonra benden geri istedin yok deyince alamıştın sen alayınca bende alamıştım seni çok sevdim ağaşlar kalem olsa yine yazacaklarım bitmez çok şans lısın çok ğüzel aylen var yolun kaderin hayallerin inşallah istedigin gibi olur allahın iznile bütün aylene selam ederim allah amanet olune

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.