|

Ödemiş – Dünü ve Bugünü

Ödemiş İzmir ilimizin güzel bir ilçesidir. İlçe Bozdağların eteğinden ovaya açılmış, zengin tarihi ve ekonomik yönden gelişmişliği ile dikkat çekmiş bir yerleşim yerimizdir. Tarım ve Sanayi dengeli bir şekilde ekonomiye katkı sağlamıştır. 1980 yılı yaz döneminde bu ilçeye üç meslektaş denetim elemanı olarak 2 ay süreyle teftiş ile görevlendirilmiştik. İlçenin nüfusu o yıllarda 40.475 kişi olarak kayıtlarda yer almıştır.

İki kıdemli bir nispeten kıdemsiz meslektaş ekip olarak göreve başladık, uyumumuz çok güzel, kıdemli olan iki meslektaş eşlerini de getirince hiçbir sorun kalmamıştı. Çalışmalarımız verimli bir şekilde devam etti. Kendi aramızda görev paylaşımı yapmıştık. Peki görev dışında ne yapıyorduk? Arkadaşlarımızdan biri yeni nişanlanmıştı. O yıllarda telefon ciddi sorun oluyordu. Resmi görüşmelerimizi daireden, özel görüşmelerimizi ise, PTT’den yapıyorduk. Kıdemli olan ben ve bir arkadaşım nadiren görev dışı görüşme yapıyorduk, ancak genç arkadaşımız her gün PTT’ye gidiyordu. Biz bu kadar sık görüşmeyi eleştirmeye başlamıştık. Artık bizden gizli gitmeye başlamıştı, “çok muhabbet tez ayrılık getirir” diye düşünüyorduk. Sonuçta ne mi oldu? Görevimiz tamamlandıktan birkaç ay sonra arkadaşımızın nişanlısından ayrıldığı haberini aldık.

Mesai dışında genellikle akşamları ailece parklarda, tatil günlerinde ise müzelerde vakit geçiriyorduk. Bazı akşamlar daha güzel olan yakın ilçe Tire’de çay bahçesinde oturup sohbet ediyor, gündüzün sıcak ve bunaltıcı havası sonrasında rahatlıyorduk.

Hafta sonlarında ise, gölü, kestane ve meşe ağaçları ile meşhur mesire alanı Bozdağ’a çıkıyorduk. Son derece iyi korunmuş, hatta spor kulüplerinin kamp yaptığı güzel bir yayla alanı idi. Bazı hafta sonları ise şimdi ilçe olan Birgi’ye gidiyor ve o yıllarda restoresi devam eden Çakırağa Konağı ile tarihi camileri ziyaret ediyoruz.

İlçe’de tanıma imkânı bulduğumuz ticaret ve serbest meslek erbabı bazı kişilerle ilişkilerimiz oluyordu. Hep iyi anılarımız oldu, benim iki çocuğum, arkadaşımın birisinin 8 yaşında bir çocuğu vardı. Diğer arkadaşımız ise nişanlı olduğu için nişanlısı ile nasıl görüşürüm onun derdinde idi. Hafta sonu olunca izin alıp, nişanlısının olduğu şehre gidiyordu.

Ödemiş’in incir bahçeleri çok güzel ve verimli idi. İç Anadolu’da yaşamış bizler için incir çok değişik meyve idi. Merakımızı gidermek için incir bahçeleri de uğradığımız yerler idi. Bazı günlerde ya bir çeşme başında, yâda bir incir bahçesinde oluyoruz. Özellikle bahçe sahibinin orada olduğu sırada bahçeleri ziyaret ediyorum. Bahçelere gidip ilçenin köylüleri ile sohbet etmeyi seviyordum. Bu şekilde yöre hakkında daha iyi bilgi sahibi oluyordum. Ali EKİM isimli Yolüstü köyünde bir bahçe sahibi bizi adeta sahip çıkmıştı. Bahçesinden en güzel incirleri bize topluyordu. Bizde her gidişimizde şeker, sigara, çay gibi ihtiyaç maddeleri götürüyorduk. Bizi artık evinde ağırlamaya başlamıştı. Eşi ile de eşim çok iyi anlaşmıştı. Çocuklarım da sevinerek geliyorlardı. Ankara’ya dönünce birkaç yıl mektuplaşmamız devam etti. Yolüstü köyü hafızamda yer etmişti artık. Ali EKİM ismini de hiçbir zaman unutmadım.

Ödemiş hakkında daha çok yazmak mümkün, amacım anılarda kalan güzellikleri sizlerle paylaşmak. Bu arada gördüğüm gezdiğim yerlerin dikkat çeken özelliklerinden bahsetmiş oluyorum. Ödemiş’te 2 ay görev yaptık, güzel günler anılarda yer etti. Özellikle Yozgat lisesinden arkadaşım Mehmet ÇİÇEK’in Ödemiş’teki yakınları bizim her sorunumuza ortak oldular. Burada evinde kiracı olarak kaldığımız Eczacı Erol SOYUER ve Mahir Bey ilişkilerimizin uzun süre devam ettiği kişiler olarak anılarımızda yaşıyor. Sonuçta iki aylık görev süremizi tamamlamış olduk.

*******************

Aradan yıllar geçmişti, yıl 2015, artık emekli bir maliyeciyim, görev yaptığım yıldan sonra 35 yıl geçmişti. O yıllardan bu güne neler olmuş, görmek amacıyla Ödemiş’e gitmeye karar verdim. Yine bir yaz günü idi. Çevreyi geze geze Ödemiş’e geldik. Yol güzergâhındaki çoğu incir ve meyve bahçeleri, çiçek yetiştirilen bahçeler haline gelmişti. İyi mi olmuş, kötü mü olmuş karar veremedim öncelikle. Sonra araştırdığımda hedefin daha ziyade kazanç getirme amacına yönelik olduğunu, ihraç imkânının da yaratıldığını duyunca biraz rahatladım.

ödemiş birgi

ödemiş birgi

ödemiş birgi

Bizim gittiğimizde 40.475 merkez nüfusu 131.000’e ulaşmıştı. Öncelikle çok gelişmişti. Kent Arşiv Müzesi kurulmuş, ilçe kültür merkezi haline gelmişti. Ertesi gün ilçe pazarı kurulmuştu, sebze, meyve ve yöresel ürünler çok taze ve çok çeşitlenmişti. Pazarda seyyar “kar helvası” satanlar ilgimizi çekti. Sıcak günlerin en serinletici içeceği yapılıyordu. Bozdağ yaylalarında kuyularda kış aylarında depolanan kar, yaz aylarında pekmez, karadut ve vişne suyu gibi içeceklerle karıştırılarak “kar helvası” diye isimlendirilen içeceğin halkın yaygın bir şekilde tükettiğine tanık olduk. Bizde birkaç kez içtik, gayet güzeldi. Benim çocukluğumun geçtiği Yozgat’ta aynı şekilde Çamlıkta kışın depolanan kar yazın limonata ile karıştırılarak içecek halinde satılırdı.

Tanıdığımız ve tanıştığımız bazı Ödemişliler “Ödemiş Köftesi” yememizi önerdi. Gerçekten güzel yiyecekler gördük, özellikle “Kumru” sandviç’te tavsiye edilen bir yiyecek olarak tadına bakma imkânı bulduk.

Ödemiş’e gidince bir dostu aramaya başladım, Yolüstü köyünde bir çay bahçesi sahibine kendisini sordum. Beni muhtara götürdü. Muhtar hemen tanıdı, maalesef kendisinin hayatta olmadığını, eşinin ise hayatta olduğunu söyleyerek, oğluna haber verdi ve beraber evine gittik kapı önünde yaşlı bir kadın oturuyordu. Kendimizi tanıttık. Önce hatırlayamadı, konuştukça bizi hatırladı çok sevindik, mutlu olduk. Bu arada ilişkilerimiz olan bazı tanıdıkları da ziyaret ettik.

Ödemiş geçen süre içinde bir hayli göç almıştı. Meydanda Ödemiş halkının kurtuluş savaşında yaptığı bağışlarla Silahlı Kuvvetlerce satın alınan uçakları belgeleyen anıt ilçeye ayrı bir güzellik katmış. Gördüklerimi fotoğraflayarak belgelendirmenin önemini işbu yazıyı yazarken daha iyi anlamış oldum.

Birgi ilçe olmuş ve bir hayli gelişmişti. Turizm ilçeye büyük canlılık getirmiş, önemli binalardan “Çakırağa Konağı” restore edilmiş ve güzelliği ortaya çıkmış ve ciddi sayıda ziyaretçinin uğradığı mekân haline gelmişti.

Birgi’nin caddeleri, tarihi eserleri, zamanının aydın din adamı “İmam Birgivi”nin kabrinin burada bulunması, tarihi camileri ilçeye büyük canlılık getirdiğini gözlemlemiş olduk. İlçe’de yetişen meyveleri ve el sanatlarını satan iş yerleri geçen süre içerisinde büyük gelişme göstermiş olduğunu gördük.

Ödemiş ve Birgi ile yol güzergâhında bulunan Tire ve Bayındır ilçelerinde gezginlerce görülmesi gereken benim gözlemlediğim ilçeler. Bana sorarsanız ben bu yörelerimizi görün isterim ve tavsiye ederim. Ödemiş’e gelirseniz Bozdağ’a da mutlaka çıkmanızı tavsiye ederim. Özellikle yaz günlerinde serinlemiş olursunuz.

Esenlikler diliyorum.


|


Yorum eklemek ister misiniz?

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.