vakit ve nakit akışı
Böylesi abuk başlıklar da ancak işte böyle gecenin bir körü saatlerde gelir insanın aklına. İdare edin artık, sempatik değil ama durumu özetliyor bir bakıma. Zaman nasıl geçiyor bilmiyorum, su olmuş akıyor (bu akış nakit için geçerli değil :)).
Ben önüme aldığım ajandanın her sayfasına yapılacaklar listeleri yapıyorum, sayfalar doluyor, kirleniyor, yenilerini yazıyorum, yapabildiklerim, yapamadıklarım birbirine karışıyor. 6 ay olmuş yılların birikimi ile tıkır tıkır yaptığım işi bırakıp bir maceraya atılalı. Öncesinde içinde olmadığınız, yeni bir alanda iş yapmaya çalışmak kolay değilmiş, bu konuda söylenen sözler de klişe değilmiş. Bir işi yapmak için geçen o yıllar ki hele hiç boşuna değilmiş.
Teknik ve artistik beceri değil aslında kast ettiğim, tamamen bunun dışında kalan herşey. Bugüne kadar bir akvaryumda çalışmışım (bunu da birileri söylemişti, önceden inanmadığım şeyler :)), zannetmişim ki herkes bizim gibi, herkes mühendis, herkes analitik düşünebilir, uzun açıklamalar her zaman işe yarar. Değilmiş. Ama haksızlık da etmeyeyim, hep de olumsuz değil, çok farklı işlerle uğraşan, hobileri becerileri olan, yaratıcı, bilgili, çok içten, sizi yarım saatte anlayabilecek empatide, duyarlılıkta insanlar da varmış, öncesinde tahmin edemediğim. Meşhur tabir “konfor alanı”nızdan çıkıp kendinizi olasılıklara açtığınız anda hayat değişiyor. İyi ve kötü. Hazırım zannettiğiniz şeylere tam da hazır olmayabiliyorsunuz mesela. Aslında daha erken böyle yüksekten atış tahlillerde ve çözümlemelerde bulunabilmem için ya, kendime not olsun, dursun.
Yeni işimle, onu iyi yapma çabaları ile o kadar doldurdum ki vaktimi, başka hiçbirşeye vakit bırakmadım, şu andaki derdim de bu. Çocuklarla bile daha az ilgileniyorum, daha az hareket ediyorum, daha düzensiz besleniyorum, arkadaşlarımı daha az görüyorum, kendime daha az dönüyorum, daha az kitap okuyup film izliyebiliyorum, kendim için daha az fotoğraf çekiyorum, günlüğü bile ihmal ediyorum…Herşey aynı anda olmuyor sanıyorum, ne yardan ne serden filmlerde oluyor bir tek, seçmek gerekiyor, ya da orta yolda bir denge lazım. Çözüm bulursanız bana da söyleyin. Bu da günün serzenişi olsun.
dipten gelen not1: fotoğraflar geçen ramazan bayramı arefe gününden, Ulus’tan. Sıkıntılı bir durumdan bahsederken çıkan, sırıtan Deniz fotoğrafının altında bir anlam aramayalım, saçmalamış olabilirim :)
not2: çevremdeki herkes benden bir başarı hikayesi çıksın istiyor, şöyle pembesinden, romantiğinden ama işin doğrusu gri bir bölgedeyim, elimden geleni yapıyorum o ayrı :)
not3: daha sık yazacağım buraya, kendim için, bir de belki merak edenler için…
not4: sürekli kedi fotoğrafı çekip duranları artık kınamayacağım :)
Sevgiyle,
Yorum eklemek ister misiniz?