« Eski | Yeni »

Avustralya – 2

Bu arada İngiltere’nin kraliçesi olan ikinci Queen Elisabeth ll, aynı zamanda  Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda’nında  Kraliçesi oluyor, ama sırf sembolik (Constitutional Monarchy) Milletler Topluluğu (Commonwealth den dolayı).  Bu krallık (!),  anayasal bir sistem olup, kraliçenin tüm yetki alanları Avustralya anayasasında belirtiliyor. Avustralya vatandaşı olmak isteyenler, aynı zamanda Kraliçe ve onun varislerine de (Kraliçeden sonra tahta oturacak şahıslara) yemin etmiş oluyorlar!

Bugün Perth şehrinin kurulduğu bölgenin de 40 bin yıllık bir tarihi olduğu biliniyor. Avustralya’nın yerli halkı Aborjinler ‘dir:

Perth den bir görünüş:

 
Avustralya denildiğinde akla ilk gelen şehirlerden biri değildir güzel başkent Canberra… Hatta çoğu kişi başkent olduğunu bile bilmez. Sydney ve Melbourne arasındaki başkent olma rekabeti dolayısı ile başkent en sonunda CANBERRA olmuştur.

Burası esasında bir memur şehridir. Gölü vardır (yapay), benim için en önemlisi oradaki Savaş Müzesidir (War Memorial), giriş serbesttir. Orada tüm savaşlardan her türlü malzeme bulunur, tabi Çanakkale savaşından da! Bazı resimleri aşağıda sunuyorum.

Avustralya Savaş Müzesi’nin hemen çıkış kapısında şekli ay ve yıldız biçimindeki Kemal Atatürk Anıtı karşılıyor bizi. Gelibolu’dan özel olarak getirtilmiş çam ağaçları ve Atatürk büstü ile Atatürk’ün savaşta ölen ANZAC (Australian and New Zealand Army Corps) askerleri için söylediği etkileyici sözler, tüylerimizi diken diken etmenin ötesinde duygular yaşatıyor bizlere.

“Those heroes that shed their blood and lost their lives… You are now lying in the soil of a friendly country. Therefore, rest in peace. There is no difference between the Johnnies and the Mehmets to us where they lie side by side now here in this country of ours… You, the mothers, who sent their sons from faraway countries wipe away your tears; your sons are now lying in our bosom and are in peace. After having lost their lives on this land. They have become our sons as well The Founder of Turkish Republic and the Presidential Mustafa Kemal ATATURK”

“Kanlarını döken ve yaşamlarını yitiren kahramanlar… Sizler şimdi dost bir ülkenin toprağında yatıyorsunuz. Bu nedenle huzur içinde yatın. Ülkemizde yan yana yattıkları yerde bizim için Johnnyler ile Mehmetler arasında fark yoktur. Uzak ülkelerden oğullarını gönderen analar, gözyaşlarınızı silin; oğullarınız şimdi bağrımızda huzur içinde yatıyor; bu topraklarda yaşamlarını yitirdikten sonra, artık onlar bizim oğullarımız olmuştur. Atatürk 1934”

Cepheye mühimmat taşıyan sivil halk ve askerler.
 

Advance Australia Fair – Gallipoli 2015 Dawn Service – ANZAC Cove

İngiliz ve Fransız gemilerini yararak boğazı mayınlarla döşeyen Türk gemisi ve mürettebatı.
 

125. Piyade Tümenine bağlı Türk askerleri.
 

Türk esirler Anzaklar tarafından ağır işlerde çalıştırılırken.
 

Sahte top imalatı:
 

Türk askerleri eski at arabalarından, soba borularından ağaç kütüklerinden vb. sahte toplar imal etmekteydi. Bu sahte topların imalatı muharebe sırasında göstermiş olduğu faydalarından dolayı büyük önem taşımaktaydı. Düşmanın dikkatini dağıtmak için, arazide büyük çapta aldatıcı tesisler kurulurdu. Düşmanı aldatmak için kurulan tesisler, terkedilmiş eski batarya siperleri (mevzileri) ateşi büyük bir kısmıyla üzerlerine çekerlerdi.

Çanakkale direnişinin simgelerinden Seyit Onbaşı 258 kg’lık top mermisini taşırken

Avustralya kendi isteği ile I. Dünya Savaşı‘na katıldı derlerse de tam doğru değildir, İngiltere’nin isteği ile, Commonwealth durumundan,  İngiltere, Fransa, Avustralya Yeni Zelanda , Hint Ordusu, Kanada Güçleri ve Pakistan,  bizlere karşı Çanakkalede savaştılar. Bu kararın arkasında Federal Liberal Partisi ve İşçi Partisi‘nin de güçlü desteği önemli rol oynar Avustralya için. I. Dünya Savaşı Batı Cephesi‘nde birçok savaşta yer almalarına rağmen Çanakkale Savaşı Avustralya için ayrı bir öneme sahiptir. Birçok Avustralya ve Yeni Zelanda Askeri Gücü’nün (ANZAC – Australian and New Zealand Army Corps) Çanakkale Savaşı sonrası mağlup olmasını saygı ile hatırlar ve bu tarihi ulusun doğuş tarihi olarak kabul eder. Bu tarih aynı zamanda, ülkenin ilk önemli askeri olayıdır. Gelibolu Savaşı gibi, II. Dünya Savaşı sırasında meydana gelen Kokoda Track Savaşı da birçokları tarafından ulusal önem verilen bir olaydır.

Churcill’in herkese gagaladığı bu savaşı bu kadar güce,  silaha, insana, gemiye ve modern techizata rağmen neden kaybettiklerini ve en sonunda Çanakkale’de neden yenildiklerini anlayamadılar. Avustralya, Yeni Zelanda ve İngiltere’de Askeri okullarda bu Çanakkale Savaşı müfredata girmiş ve sınav sorusu olarak halen soruluyor. Çeşitli teoriler var, ANZAC Koyu olmasaydı da başka bir yerden çıkarma yapılsaydı gibi ama en sonunda yenilginin sebebini halen kimse bilmiyor, Bu bölge askeri açıdan onlar için en ideal yer olarak belirlendi.  Churchill, hatalı bir kararla müttefik güçlerini Çanakkale Boğazı’nı geçmeye zorlamıştı. Boğazı kolaylıkla geçebileceğini düşünen ve böylelikle Osmanlı Devleti’ni de savaş dışı bırakacağına inanan Churchill’in planı teoride harika görünürken, pratikte bambaşka bir şekilde sonuçlandı ve Churchill, savaş sonunda muhaliflerinin baskısıyla görevinden çekilmeye zorlandı. Çok sonra “Esasında tüm boğazlar bizim ve alacağız, Turkiye’nin Boğazlarda hiçbir hakkı yoktur” diyen şahıs da yine Winston Churchill’dir.

Devam edecek…

Galip Demiray

---

« Eski | Yeni »

---