Köylü Derneği
Köylü Derneği 1970’li yıllarda köylünün sorunlarını derinlemesine incelemek ve aydın kesimle diyalogunu geliştirmek amacıyla Rahşan ECEVİT tarafından kurulmuş bir dernektir. Zamanında derneğin değişik kesimlerden birçok üyesi vardı. Cumhuriyet Halk Partisi’ne program hazırlama gibi bir misyonunun olduğunu zamanla biz de anlamıştık. Ben Maliye Bakanlığında mesleki derneğimizin başkan yardımcılığı görevini yürütüyordum.
Derneğimiz 1970’li yıllarda mesleki statü eksikliğimizin giderilmesi için önemli görüşmeler yapıyor, gerek bürokrasi içerisinde, gerekse TBMM’de bizim sorunumuzu savunacak milletvekilleri ile görüşmeler yapıyorduk. Bu arada etkili olduğu konusunda bilgi sahibi olduğumuz sivil toplum kuruluşlarını da görüşme ve ziyaret programlarımıza dahil ediyorduk. Sendikalar ve dernekler bu yıllarda siyasiler üzerinde etkinliği vardı. Randevu taleplerimiz genellikle kabul görüyor ve savsaklanmıyordu. Bu görüşmelerimiz yıllarca sürdü, zaman zaman başarılı oluyor ve mutlu oluyorduk. Esas anlatacağım konuya devam edeyim.
Ziyaretlerimizden birinde o tarihte muhalefette olan CHP’nin çizgisinde faaliyet gösterdiğini öğrendiğimiz Köylü Derneği’nde komisyonlar halinde çalışma yapıldığını öğrendik. Biz de bir gün randevu talep ettik. Birkaç gün sonra olumlu cevap geldi.
Bu arada şunu belirteyim. Hangi siyasi görüşten olursa olsun bütün etkili gördüğümüz kişi ve kuruluşlara ziyaretlere gidiyorduk. Görev yaptığımız bakanlıkla sürekli görüşmelerimiz de sürdürüyorduk. O yıllarda derneklerin mesleki konularda görüşlerini ifade etmeleri gayet doğal faaliyetleri olarak değerlendiriliyordu. İktidarda olan partinin temsilcileri ile görüştüğümüz gibi muhalefet partilerine de rahatlıkla ziyaret ve görüşmelere gidiyorduk. Faaliyetlerimiz dolayısıyla hiçbir eleştiriye uğramamıştık.
Randevu istememizden birkaç gün sonra talebimizin uygun görüldüğünü, dernek başkanı Sayın Rahşan ECEVİT’in bizleri beklediği haberini aldık. Dernek Yönetim Kurulu olarak belirtilen gün ve saatte Çankaya’da derneğin merkezine gittik. Rahşan Hanım ve beraber çalıştığı isimlerini şuanda hatırlamadığım birkaç kişi ile birlikte bir masanın etrafında yerimizi aldık. Bizlere çok nazik davrandılar. Bizim ise tek amacımız vardı. Biran önce mesleki sorunlarımızı anlatmak için acele ediyorduk. Bizlere çok zaman ayırdılar. Tekrar daha geniş zamanda yine bir araya gelmemiz arzu edildiğini öğrendik, bizde bu istemi uygun gördük.
Daha sonraki toplantımızda vergi mevzuatı konusunda yapılması gereken düzenlemeleri detaylıca anlattık. Anlatımlarımızın ilgi gördüğünü anlıyorduk. Zira tekrar gelmemiz arzu ediliyordu. Bizler ise o yıllarda daha heyecanlı ve idealistik.
Fikirlerimiz beğenilmiş ki bizden parlamento’ya sunulan “Mali İstikrar Kanunu” tasarısı ile ilgili olarak görüş bildirmemiz istendi. Biz de kabul ettik. Birkaç gün sonra kapsamlı bir çalışma raporu hazırladık ve kendilerine sunduk. Yasa görüşülürken bizim eleştirilerimizin parlamento’da muhalefet sözcülerince dile getirildiğini gördük. Vergi yasaları ile ilgili hazırladığımız bu çalışmayı bazı kelimelerini değiştirerek iktidar partisi yöneticilerine de gönderdik. Onlarında çok yararlandıklarını gördük.
Köylü Derneği faaliyetlerini 12 Eylül askeri darbesine kadar devam ettirdi. Bu derneğin çalışmalarına katılan ve dernekte gördüğümüz birçok bürokratın CHP azınlık hükümeti kurulduktan sonra çok önemli görevlere atandıklarına tanık olduk. Ancak bize sizden kimleri değerlendirdiler diyebilirsiniz. Aradan nerede ise yarım asırlık bir süre geçti. Şunu kesinlikle itiraf edebilirim ki bizler mesleki istemimiz dışında hiçbir talepte bulunmadık. O yıllarda zaten hizmet süremiz hepimizin on yılın altında idik. O gençlik yıllarında kendimiz için bir şey istemeyi aklımızın ucundan geçirmediğimiz gibi, böyle bir istemi büyük ayıp sayardık.
Ülkemizde siyaset-bürokrat ilişkileri hakkında bu deneyimimiz nedeniyle bilgi sahibi olduk. Demek ki bürokraside yükselmenin bir yolu bu imiş. İkinci tespitimiz ise bürokrasi hükümetlerle uyumlu çalışmaya genellikle özen gösterir.
Esenlik dileklerimle.
Yorum eklemek ister misiniz?