Viskilere Ne Oldu?
Maliye Bakanlığı Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı olarak görev yapıyordum. Genel Müdürlüğün ana görevi kendisine bağlı işletme müdürlükleri eliyle gümrüğe terk edilen ve terk edilmiş sayılan her türlü eşyayı satış, tahsis v.s. gibi yöntemlerle ekonomiye kazandırmak olarak özetlenebilir. Ekonomiye kazandırılamayacak nitelikteki eşyalar ise Genel Müdürlüğün onayı ile bulundukları yerde imha edilmek suretiyle yok edilirdi.
Bir gün Genel Müdürümüz beni yanına istedi, ben de gittim. Konu şu idi. Akdeniz illerimizin gümrük antrepo ve depolarında büyük miktarda alkollü içki (viski) ve muz’un ekonomik değerini kaybettiği ve bu nedenle imha edilmesi gerektiği belirtilerek Genel Müdürlükten imha edilmesi için onay isteniyordu. Miktar büyük olunca idare emin olmak istiyordu. İmza atacak yöneticinin sorumluluğu vardı. Onun için imhası istenilen eşyanın yerinde görülmesi gerektiği hususunda benim görevlendirildiğimi öğrendim. Yanlış hatırlamıyorsam 400 şişe viski, 340 ton muzun imha edilmesi isteniyordu.
Eşyaların bulunduğu ile gittim. İlgili Başmüdürlükle görüştüm. Yanımda ilgililerle önce viskilerin bulunduğu ambara gittim. Ambar memuruna imhası istenilen viskileri görmek istediğimi belirttim. Memurun kem küm etmesinden bir sorun olduğunu anladım. Şayet viskiler bozulmuş olsa hakkında bir rapor düzenlenmesi gerekirdi. Herhangi bir rapor ve muayene olmadığını belirttiler. Tozlu eşyalar arasında yürüyerek viskilerin olduğu bölüme vardık.
Birde ne göreyim, yüzlerce boş şişe. Ben şaşkınlıkla viskiler nerede? Diye sordum. Ambar memurunun yüzünün kızardığını gördüm. Bir müddet suskunluktan sonra “Başkanım ben ambarı bu şekilde teslim aldım” diyerek üstüne almak istemedi. Ancak Genel Müdürlüğe yazılan yazıda viskilerin bozulduğu yazıyor, senin haberin olmadı mı dedim. Yine sessizlik oldu, yetkili müdürlük şişelerin boş olduğunu bilmediklerini belirttiler. Ben ilgililerin ifadelerini alarak bir rapor düzenledim. Neticede soruşturma açıldı ve ilgililer hakkında yasal işlem yapıldı. Soruşturmayı yapan müfettiş ilgilileri suçlu görmüştü. Bence ne olmuştu derseniz. Viskiler bir şekilde piyasaya çıkmış veya zaman içinde içilerek veya başka şekilde tüketilerek imha edilmişti. Dolayısıyla Genel Müdürlükçe yapılacak bir işlem kalmamış, suçlular hakkında gereği yapılmıştı.
Gelelim muzlara, muzlar iki konteynır da bulunduğu ve bozulduğu bildirilmişti. Yine ilgililerle birlikte muzların bulunduğu bildirilen antrepo’ya geldik. Gördüğüm manzara müthişti, güya konteynırları açıp muzları görmek istiyordum. Konteynırlara yaklaşmak mümkün değildi. Öyle bir ısı yapıyordu ki yanına bile yaklaşmak mümkün değildi. Sanki karşımızda büyük bir ateş yanıyor da onun ısısını hissediyorduk. Konteynırların kapısının altından azımsanmayacak bir akıntı vardı.
Neticede şunu anladım ki muzların ekonomik değeri kalmamış ve tamamen bozulmuştu. Bir meyveden bu kadar enerji yayılacağını hayal etmem bile imkânsızdı. Gerçekten görülecek ve de üzülecek bir manzara görmüş ve muzların (tamamen lapa haline gelmiş) Belediye çöplüğüne götürülmesini ve bu şekilde imhasını sağlamaya vesile olmuş oldum.
Antrepo yetkilileri hakkında yapılan soruşturma sonucunda antrepo’nun izin belgeleri iptal edilmiş ve faaliyetine son verildiğini bilahare öğrendim.
Tedbirsizlik, ihmal ve denetimsizliğin nelere mal olduğunu bu vesileyle bir kez daha görmüş olduk.
Esen kalınız.
Yorum eklemek ister misiniz?