|

yolun sonu

Yok, mecazi anlamda değil, gerçekten de malum yolun bizim mahalle için sonuna yaklaştık. Hani bir önceki postta diyordum ya, çok geçmez başbakanlı şaşaalı bir açılış yapılır diye. İşte üstünden ay geçmeden düştü sosyal medyaya şaşaalı açılışın davetiyesi. Bu kadarını ben bile tahmin etmemiştim, tüyler ürpertici.

davetiye

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Daha geçen hafta sonu Ekin’i tenis antremanından almak için ODTÜ ye giderken, yolun kenarındaki hararetli ağaç dikim faaliyetini gördüm. İndim arabadan, dikim işini yapan işçilere 1-2 fotoğraf çekebilir miyim diye soracaktım. Ufaktan kolay gelsinle başlayıp, bu ağaçlar biraz büyükçeymiş inşallah tutar a giden bir muhabbet ederken, işçi dedi ki tutmazsa çok fena, çünkü bu dikilen her fidanın (çoğu kocaman ağaç resmen) tane fiyatı yaklaşık 2000 tl. Ben ufaktan bir şok geçirdim çünkü tüm yol boyunca ağaç dikimi yapılıyor az buz bir mesafe değil ve binlerce büyük ağaç tırlarla getirilip yığılmış(çekemedim vakit yokluğundan fotoğrafları), onlar da dikilecek. Varın hesap edin peyzaj firmalarına harcanan parayı, binlerce yetiştirilmiş (ya da başka ormanlardan sökülmüş bilmiyorum) ambalajlanmış ağaç, onları taşımak ve toprağı hazırlamak için kullanılan kamyon ve iş makineleri, gece gündüz çalışan işçiler.

Bu ağaçların bu kadar büyük halde getirilip dikildiğinde iklime, toprağa hemen adapte olup yaşayacağından emin olmak isterdim. Ama bizim de bahçemiz var ve bakılmadıkça minik fidanların bile neredeyse %50 oranında yaşayabildiğini tecrübe ettim. Yarın birgün buradan harala gürele akan trafiğin yarattığı kirli havanın, pisliğin kenarında kuruyup gideceklerini düşünmek sinir bozucu…O ağaç olmak istemezsiniz.

Varolan ağacın, o düzensiz karmakarışık ormanların, orada yaşayan hayvanın kıymetini bilen, insan olan insanlar lazım bize, paraya tapan her devrin adamları değil. İşte bu sebeple çocuklara avm leri değil her tür canlıyı sevmeyi öğretmek lazım.

Benim sinirlerim kaldırmıyor valla, kendini padişah zannedip (başbakandan aşağıya kırılım) fermanla açılış haber veren belediye başkanını, o bulvarın imalı adını, bu hırsızlığı ve umarsızca hak yemeleri…Dayanamadım yazdım, bu da benim zamana notum olsun kendi hafızam için.

Bir gün geliyor hiçkimseyi, hiçbirşeyi umursamadan iş makineleri ile söküp atıyorlar ağaçları, bir gün geliyor yine o iş makineleriyle yepyeni ağaçları milyon liralarımızla dikiyorlar, hiç kimsenin istemediği ve hiç bir sorunu çözmeyecek devasa bir yol için. Yazık.

dipten gelen not: Günlüğü bir sinirle oturup yazdım, bu sebeple yazı biraz sert oldu, alttaki fotoğrafla yumuşatayım bari biraz :) Bulanık felan idare edin, alelacele çıkarıp basınca bu kadar oldu ama ben doğallığını çok sevdim.


|


Yorum eklemek ister misiniz?

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.