« Eski | Yeni »

karşılaşma

Çok sık tanık olmadığım bir ruh hali içindeyim, sanki kınadığım şeyler başıma gelecek (sonsuz yargılarım vardı kabul ediyorum), ya da aldığım beddualar gerçek olacak, işte bu ikisinin ortasında bir yer. Tedirgin edici. Nedenleri var mutlaka. Kendimi tanıdığımı iddia etmişim hep, yeni yeni farkediyorum ki hiç tanımamışım, üstüne üstlük üzerime yapıştırılmış etiketlerin izleri o kadar birbirine karışmış, o kadar kalınlaşmış ki, ne kadar temizlemeye uğraşırsan uğraş, çıkmıyor. Silik de olsa, yıkanmış kavanozların yapış yapış etiketleri gibi kalıyor.

 

 
Kendini tanımak uzun bir yol, istersen, üzerine de çabalarsan, görünür olabilen bir yol…Geçmişteki kendinizi düşündüğünüzde benzetiyor musunuz şimdiki halinize mesela ? Ya da bazen farklı bir kendinizle karşılaştığınız olmuyor mu, bazen tesadüfen? Kişisel gelişim ile ilgili dışarıdan yardım almaya çabalamak, haplar beklemek işte bu yüzden biraz nafile, kendimizi kendimiz tanıyamıyorken, nasıl bir başkası tanıyıp doğrularınıza yanlışlarınıza karar verecek, ya da nasıl bir reçetenin sizin hastalığınız için uygun olduğuna okuyup karar verebileceksiniz. Olmaz değil de, zor.
 

 

 
Yazının başlığını karşılaşma koydum ya, kastım kendi kendimle olan karşılaşmam. Merhabalaşıyoruz her yeni gün, bazen mutlu ediyor yeni keşifler, bazen mutsuz. Şu anda ben kimsem, neysem,bu zamana kadar yaşadıklarımın, gördüklerimin sayesindeyim, geçmiş görevini yaptı, eline koluna sağlık.
 

 
Denilebilir ki bu yazı da nerden çıktı, böyle ordan buradan, kendi zamanıma not düşeyim biraz da, karmakarışık işte :)
 

 
dipten gelen not: Fotoğraflar bana ait, karşılaşma üzerine biraz düşündükten sonra seçtim, konu geniş tabiki ama tamamen kısa zamanda hissettirdikleriyle ilişkili, yer, zaman ve anılardan bağımsızca. Başkasının belirlediği o şekli alsın diye metal çubuklarla tutturulmuş o ağaç dalları var ya, ilk fotoğraftaki, çekerken hiç düşünmemiştim, baktıkça sevdim onları.

Sevgiyle,

---

« Eski | Yeni »

---