« Eski | Yeni »

Tanrıların Adası Bali – 2.Bölüm

9 November 2014 • Ilgın Yarımağan Tarım • 1 yorum

Bali Yazısının 1.bölümünü okumadıysanız, buyrun şurada :)

————

Turun devamında pirinç tarlaları ve kahve üretimi yapılan bir botanik bahçesine doğru yol alıyoruz. Botanik bahçesinden en çok aklımda kalan anı ise Luwak kahvesinin yapılışı. Her kahve bağımlısı, günümüz çalışanı gibi bizde her gün tükettiğimiz kahve hakkında bilmediğimiz bir gerçek olduğunu öğreniyoruz. Meğer luwak isimli bu kedivari tropikal canlının dışkısının kurutulması ile yapılan kahve çekirdeği dünyanın en pahalı ve değerli kahvesine dönüşüyormuş. Ne yalan söyleyeyim tur sonunda diğer kahvelerle birlikte ikram edilen ve yaklaşık 2 katı fiyata satılan luwak kahvesinin tadından pek etkilenmedik. Belki de hikayesi bizi yalnış yönlendirdi bilemiyorum. Eve dönünce merak edip luwak ı arattım esasen pek de şirin hayvancığa benziyor. Kimin aklına gelmiş hayvancığı bu şekilde bir besin piramidine sokmak acaba…. Pirinç tarlaları ve botanik bahçesinden birkaç kare:

Bali ‘de oldukça sık rastlayacağımız ünlü tapınaklarından Uluwatu‘ya bir başka akşam üstü adet olduğu üzere günbatımı saatinde gidiyoruz. Önceden okuduğumuz kadar var cidden, girişte ufak çapta bir orman var ve buraya adeta bir maymunlar cenneti ( ya da cehennemi) desek yalnış olmaz. Her an üstünüze sıçrama tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Tapınakla ilgili rehberlerde belirtilmeyen ve beni hayalkırıklığına uğratan detay ise sadece uzaktan görebilmeniz, içine girilememesi. Sanırım uçurum kenarına kurulmuş olmasının etkisi büyük. Dizaltımıza sardığımız parlak mor örtüler şıklığımızın bir tamamlayıcısı değil elbet, tahmin edeceğiniz üzere tapınak çevresinde hemen dağıtıyorlar bir Hindu geleneği . Günbatımı saati çiçekler, renkler, manzara sayesinde cıvıl cıvıl olan bu egzotik ortam hava karar kararmaz ortamdaki maymun yoğunluğu da göz önüne alındığında o turist kalabalığı tarafından hızla terkedilip kendi haline bırakılıyor, taaa ki bir sonraki gün batımına kadar…

Bunun dışında bahsedilmesi gereken ilginç bir başka detay ise hem otelde hem günlük turda kaçınılmaz olarak karşımıza çıkan geleneksel Bali dansı. Aslında daha çok dini öğelere dayanan bu dansa Hindu dansı demek belki de daha doğru. Rehberimiz Santika bu dansta anlatılan Tanrıların hikayelerini sabırla uzuuunn süre anlatmıştı ancak nedense(!) pek aklımda kalamamış. İlk 15 dk boyunca ilginç gelen bu dans belli bir yerden sonra çıkardıkları bize göre alışılmışın dışında sesler ve kesik kesik hareketler dolayısıyla aşama aşama tuhaf duygulara serk edebiliyor insanı. (Garipseme, mistik ortam tarafından esir alınma duygusu, sonlara doğru ise acilen uzaklaşıp modern dünyaya dahil olma isteği vb…) Bir saatlik ikinci gösteriyi izledikten sonra Hindu Tanrıları ile ilgili yeterince dans izlediğimize tamamen ikna olduk.