|

Tanrıların Adası Bali – 3.Bölüm

Bali Yazısının 2.bölümünü okumadıysanız, buyrun şurada :)

————

Bali tatilimizin daha mistik olan Ubud kısımına geçiyoruz şimdide. Dönüş vakti gelince sadece 2 günün Ubud için az olduğuna karar veriyoruz. Hem aktivite, hem ruh dinlendirme, hem civarı gezme şeyler gibi şeyler listemizde olunca program oldukça yoğun geçti haliyle.
Bu 2 günlük sıkı programı düşününce bile içime huzur olup rahatladığımı düşününce ortamın ufak çapta bir cennet bahçesi olduğunu söylesem abartmış olmam. Ubud’daki otelimizden çektiğim birkaç fotoğraf:

 

30
 

31
 
Bali Ubud gezi yazısı
 
Bali Ubud gezi yazısı
 
Şu an bilgisayar başında bu bloga bakıyorsanız ve bu fotodaki halime özendiyseniz, foto çekildikten dakikalar sonra başıma gelenlerden bahsedeyim belki teselli olabilir. Bu fotoda huzur içinde dinlenen masum insan, bir anda yukarıdaki ağaçlardan geldiğini tahmin ettiği pat diye bir sesle irkilir, önce bacağında ardından fotoda gördüğünüz yumuşak minderlerde birşeyler hisseder ve saliseler içinde oradan hızla uzaklaşmakta olan kertenkeleyi farkeder…. Beyninin olanları idrak etmesi ile birlikte, kendi uzuunn çığlığını duyarak bir kez daha irkilir. Bu sırada herşeyden habersiz içerde mutlu mutlu duş almakta olan koca kişisi ortama intikal eder vs… Tahmin edebileceğiniz gibi bu cennet bahçesindeki en büyük sorun, hatta tek sorun doğal hayatın getirdiği çeşitli canlılarla yüzleşme gerçeği. Tabi herkes bunu benim gibi bacağında hissedecek diye birşey yok ama börtü böcekten yana fobileriniz varsa Ubud a gitmeden önce durumu bir daha değerlendirmekte fayda var.
 
Bunun dışında otele ufak çapta bir ormanın içinde kurulmuş desek abartmış olmayız. Gece kulağımıza karşıdaki ormandan gelen hayvan sesleri korosu, tuvaletten gelebilecek her türlü olası tıkırtıda içeriğe kertenkele girmiş olabileceğine dair yaşadığımız ürperti ve ilk gün akşam üstü gezintimizde kaldırım kenarında gördüğümüz yılan, tatilimizi daha egzotik kılan detaylardan sadece bir kaçı idi. Ama bunlar canımızı sıkacak boyutta değildi, hatta daha çok eğlenmemize neden oldu diyebilirim.
İlk gün oteli keşfetmemiz biter bitmez, hemen uzun zamandır hayalini kurduğumuz üzere masaj randevusu almak için otelin spa bölümünün yolunu tutuyoruz. Ubud’daki birçok otel gibi otelimiz de spa konusunda oldukça başarılı. Kendi adını bir masaja vermeyi başarmış Bali’de, masaj yaptırmak gerçekten olmazsa olmaz aktivite haline gelmiş diyebilirim özellikle Ubud’da. Otelimizin spa bölümü ise diğer yerlerin oldukça aşağısında asansörle iniliyor, dik bir yamacın yanında, her yerden su akıyor. Muhteşem ortam ve su sesleri içinde bir saatlik Bali masajı sonunda pamuk gibi çıkıyoruz spa bölümünden.
 
Bali Ubud gezi yazısı
 
Ertesi gün ise fil safarisi ve raftingden oluşan paket bir tura katıldık. Fil safarisi ilginç bir tecrübeydi doğrusu, 1 saatlik tur boyunca güzel manzaralardan geçiyorsunuz ancak fille bu kadar yakın olunca,başka ilginç sahneler de yaşanmıyor değil. Öncelikle bütün yolculuk bir sarsıntı şeklinde geçiyor filin her adımında bacaklarının yükselip inmesinden dolayı. Arada fil için ihtiyaç molası verdiğimizde ise filimizden bir damacanaya yakın su boşalınca şoka giriyoruz bir de. Ama filler oldukça evcilleşmiş ve sempatik, hayvanlara mızıka çalmayı öğretmişler, tur sonunda da gayet samimi fotoğraflar çekilebiliyorsunuz korkmadan.
İlk defa yaptığımız rafting ise çok heyecanlı ve eğlenceli idi. Aynı takımda olduğumuz Japon çiftin pek İngilizce bilmemesi bile bizi yıldırmadı. Fil safarisi ve raftingden birkaç kare:
 
35
 
Bali Ubud gezi yazısı
 
37
 
38
 
Günün sonunda baya bitap düşmüştük ama otelimize dönüp biraz takılmak enerjimizi geri kazanmamıza yetti. Aslında orada bulunmak bile mutlu olmak için yeterli bir sebep. Bali ekvator kuşağına çok yakın olduğu için havuz keyfi biraz kısa sürüyor, çünkü yaz kış saat 6 da hava kararmış oluyor.Hava karardıktan sonra otelin arazisi içinde gezinti ürkütücü olabiliyor önceden anlattığımız nedenlerden dolayı. Havuz kenarında birkaç fotoğraf:
 
39
 
40
 
41
 
Bu nedenle ikinci akşam yemeğimizi yemek için Ubud un içine gittik. Aslında orası da oldukça otantik ve turist dolu bir bölgeymiş. Sempatik bir restoran bulup yemeğimizi yiyoruz, sonrasında Bali’nin diğer yerlerinde olduğu gibi burda da birçok bar olduğunu fark etmek bizi şaşırtmıyor.
 
42
 
Ayrılırken aklımda baskın düşünce ise “keşke bu huzur dolu yerde birkaç gün daha kalabilseydik” oluyor… Belki de Bali’ye veda edecek olmanın yaşattığı hüzün bana böyle hissetiriyor. Tatilimizin henüz sonuna gelmemiş olmak bir teselli olsa da bir sonraki durağımız olan Singapur, Bali’ye tamamen bir yer zıt olduğu için teselli olarak kalıyor sadece…
Yazımın sonunu bir türlü getiremeyince fark ediyorum ki ,istesem de Bali anlatmakla bitmeyecek gibi. Tıpkı gezmekle de kolay kolay bitmeyeceği gibi. Umarım bir gün yolunuz düşecek olursa sizin de hafızanızda benimki kadar güzel kalır….
Buyrun iştahınız kabarsın diye bir tabak egzotik Bali meyvesi ile bitiriyorum yazımı :
 
43
 
Ilgın Yarımağan Tarım


|


Yorum eklemek ister misiniz?

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.