|

Bir Kooperatif Hikayesi

1980’li yılların sonu idi, Ankara Belediye Başkanı rahmetli Mehmet ALTINSOY zamanı. Belediyenin iştirak şirketlerinden birisi arsa şirketini kurarak kooperatiflere o zamanlar köy olan Çayyolu bölgesinde uygun bedelle arsa tahsis etmeye başlamıştı. Bu Şirketin Genel Müdürü benim lise döneminde arkadaşım (İ.M.) bir gün telefon ederek böyle bir olanak olduğundan bahsetti ise de ben oralı olmamıştım.

Bir bayram günü oturduğum apartmana kiracı olarak taşınan (N.O) ziyarete gelmişti. Sohbet sırasında bu durumdan bahsettim. Komşu yeni emekli olmuş bir hâkimdi. Kendisinin müsait olduğunu, bu işi yürütebileceğini, bu fırsatı kaçırmamam konusunda beni ikna etti. Aynı hafta arsa tahsisine talip olduğumuzu arkadaşıma ilettim. Bana bu konudaki prosedürü anlattı. Öncelikle kooperatif kurmamız ve Doğuş Birlik’e üye olmamız gerektiğini bildirdi.

Kooperatif konusunda teorik bilgimiz iyi idi. Ancak uygulama çok farklı uğraş istiyordu. Karar vermiştik. Yapacaktık. Kooperatif çalışma yeri için yine bir tanıdığın ofisinden bila bedel faydalandık. Yine çevremizden tanıdık arkadaşlarla birlikte kuruluşumuzu gerçekleştirdik. “S.S. Altınyol Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi” ismiyle 70 kişilik site hedefiyle gerekli işlemlerin kuruluş kısmını tamamlamış olduk.

Kooperatif Birliği bizim talebimiz doğrultusunda Kooperatifimize 70 kişilik arsa tahsisi yaptı ve tüm projeleri bize hazırlanmış olarak teslim etti. İlk planda yönetim ve denetimi oluşturan arkadaşlar katılım bedelini ödeyerek ortak oldular. Görev yaptığım kurumdan meslektaşlarımın bir kısmı üye olmak istiyorlardı, ancak arsayı görmek istiyorlardı. 45 kişilik bir otobüs kiralayarak arkadaşları ve üye olmak isteyenleri arsaya götürdük. Otobüs arsaya gidinceye kadar ben ayakta, birlikten öğrendiğim bilgileri heyecanla aktarıyorum ve bölgenin genel yapısını, geleceğini anlatarak arsanın olduğu bölgeye geldik. Yol yok, kırsal bir alan, etrafta yerleşim yok, açıkçası pek moral bulacağımız bir yer gibi gözükmüyordu. Neticede bir kısım aday üye “buradan bir halt olmaz” diyerek vazgeçtiler ama 32 kişi ortak olmayı kabul etmişti. (Vazgeçen kişilerden bir kaçı inşaata başlayınca tekrar üye olmuşlardır.)
Ortak olan kişilerin aylık ödentileri arsa taksidini karşılıyordu ama hedefimiz nasıl gerçekleşecekti? Arsa tahsis eden kuruluşa 70 kişilik isim listesi vermiştik ancak bunların bir kısmı gerçek ortak değildi. Kurucular diğer aile bireylerini bildirmişti ve bu şekilde liste oluşturuldu.

İşi önemli kısmının ortak kaydetmek olduğunu anlamıştık. Kurum dışından kişileri de ortak almak zorunda idik. Bu amaçla özellikle yönetimde görev yapan arkadaşlar çevrelerine ve tanıdıklarına duyuru yapıyorlardı. Müracaat edenler genellikle kaç kişi olduğumuzu haklı olarak soruyorlardı. Bizde tanıtıcı bilgileri veriyorduk. Ancak şunu gördük boş üyeliğin çok olması insanlarda olumsuz etki yaratıyor ve ortak olmayı bir kısmı kabul etmiyordu. Oysa bizim acelemiz vardı. Önceden ortak olanlar inşaata ne zaman başlayacağımızı soruyorlardı. Bizde önceden ilgili kuruluşa bir tarih vermiştik. Onun için acele ediyorduk.

Bir arkadaşımız bir yol bulmuştu. Bu şekilde birkaç ortak bulmuştuk. Bizde istemeye istemeye bu yolu uyguladık. Formül şöyle idi. Ortak olmak için şartlarını yerine getirmeyen 3 kişinin olduğunu ve onların yerine ancak ortak alacağımızı duyurduk. Bu yöntemle bir hafta içerisinde ortak sorununu çözmüştük. Gereğinden fazla talep olunca bu kişileri başka kooperatiflere yönlendirdik. Şunu belirtmem gerekiyor. Maalesef insanlarımız yaratılan olumsuz imaj ve örnekler nedeniyle gerekli güven duygularını haklı olarak kaybediyorlar.

Kooperatif kuruluşları vasıtasıyla Ülkemizde yüz binlerce konut elde edilmiştir. Sadece Ankara’da Sincan’ın önemli bir kısmı, Batıkent ve Çayyolu bölgesinde binlerce konut sahibini bulmuştur.

Maalesef uygulamada bazı kötü örnekler vatandaş nezdinde çok fazla abartılmıştır. Oransal olarak bunlar küçük bir yüzdeyi oluşturduğu kanaatindeyim.

İnşaat aşaması ise işin en kolay kısmını oluşturuyor. Neticede 70 konut ve 7 zemin daire olmak üzere toplam 77 bağımsız bölüm 4 yılda ortaklara kur’a çekimi ile başarılı olarak teslim edilmiştir. Yönetimde görevli olan arkadaşlarım bu başarıda en büyük emek sahibidirler.

Kooperatif gerçeği günümüzde ihmal edilmekte ve tanınan bazı kolaylıklar kredi, vergi muafiyeti gibi teşviklerin kısıtlanması nedeniyle cazip olmaktan çıkarılmış ve TOKİ’nin konut yapımı teşvik görmüştür.

Başarılı kooperatiflerin tanıtımı yapılmazken, başarısız uygulamalar kamuoyuna basın yoluyla intikal ettirilerek kooperatif oluşumuna karşı olan çevrelere destek olmuşlardır. Oysa zamanında ve yeterince denetim sağlansa idi. Kooperatifleşme olumlu yönde gelişebilirdi. Ancak umutsuz olmamak gerekiyor, bu yönde bazı belediyelerin olumlu çabalarını desteklememiz gerekir diye düşünüyorum.

Esen kalınız. 26.07.2019


|


Yorum eklemek ister misiniz?

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.