|

12 Eylül ve Vergi Reformu

1971 yılı Aralık ayında göreve başlamıştım. 1980 yılına kadar vergi yasalarında hemen hemen hiç değişiklik ve reform yapılmamıştı. Aslında basında ve ekonomik çevrelerde bu konu sık sık gündeme geliyordu. Ancak kanımca politik nedenlerle vergi yasalarında değişiklik gündeme getirilmiyordu. Vergi yasalarındaki maktu ve nispi hadler hiç değişmediğinden, enflasyon nedeniyle komik rakamlara gelmişti. 12 Eylül 1980 de askeri darbe olmuş, birikmiş sorunlar bürokrasi tarafından Milli Güvenlik Konseyinin önüne getirilmiş ve öncelikle ele alınacak konular arasında yer almıştı. 1981 yılına gelindiğinde Maliye Bakanı Kaya ERDEM vergi yasa tasarılarının hazırlanması çalışmalarını tamamlamış ve hazırlıkları Milli Güvenlik Konseyine göndermişti.

            Milli Güvenlik Konseyi bu tasarıları kendiside inceliyor ve eksikliklerin giderilmesini sağladıktan sonra onaylayarak kanunlaşmasını sağlıyordu. Konsey hemen hemen tüm vergi kanunlarında değişiklik yapılmasını sağladı. Konsey kendi içinde görev bölümü yapmıştı. Vergi yasaları ile Org. Sedat CELASUN ilgileniyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisinde de Bütçe Plan Komisyonu başkanı olarak bu görevi Hüsnü KÜÇÜKAHMET paşa yapıyordu.

            Askeri yönetim gelen tasarı ve teklifleri incelerken mali konularda kendisine yardımcı olacak uzman kişilere ihtiyaç duydukları kesindi. Bu çerçevede Maliye Bakanlığında vergi yasaları konusunda uzman (3) kişi istenmişti. Bakanlık üç kişi içerisine beni de dahil ederek görevlendirmiştir.

            Acaba Kenan EVREN anılarında bu konuda bilgi var mı diye araştırdım. Güvenlik Konseyinin 8 Aralık 1980 günlü toplantısında vergi yasalarının kısa sürede görüşülüp kabul edilmesini anlatırken, önemli yasaları kabul etmeden önce gelen tasarıları uzmanlara incelettirdiklerini ve gerekli düzenlemeleri yaptıktan sonra kanunlaştırıyoruz şeklinde açıklamada bulunmuştur.*

            Bize verilen görev uyarınca Genel Kurmay Başkanlığında bir odada çalışmaya başladık. Sedat CELASUN paşanın emrinde görev yapan Mümin SUNAY (herhalde korgeneraldi) bizim çalışmalarımıza nezaret ediyordu. Gelen vergi tasarıları bizim önümüze geliyor ve bu tasarılarda gördüğümüz aksaklıklar ve yapılması gerekli görülen ilave hususların bildirilmesi isteniyordu. Garip bir durumdu. Kendi Bakanlığımızın hazırladığı tasarıları inceliyoruz. Zaman zaman eleştiriyorduk. Çalışmalarımızdan çok memnun olduklarını anlıyorduk. İki defa Sedat paşa bizleri makamında ağırladı. Hatta bir defasında sahip olduğu gayrimenkulün kira gelirleri nedeniyle Gelir Vergisi Beyannamesi vereceğini, hazırladığı beyannameyi incelememizi istedi. Bu konuda çok hassas olduğunu hissetmiştik. Beyannamede güzel hazırlanmıştı. Kanımca beyanname bizden önce bilen bir kişi tarafından düzenlenmişti.

            Vergi yasaları kanunlaştıkça bizim önerilerimizin yer alıp almadığına merakla bakıyorduk. Gördüğümüz şu idi; Değişiklik önerilerimizin büyük ölçüde benimsendiğini görüyorduk, bu husus bizi motive ediyordu. Görevimizden başka bir şey düşünmüyorduk. Vergi yasalarının değişmesi kamuoyunda memnuniyetle karşılanıyordu. Bizlerde vergici olarak benimsiyorduk. Azda olsa bizimde katkılarımız oluyordu. Bu yasalar ekonomik olarak gerekli görülüyordu. Ancak topluma maddi yük getirdiği de bir gerçekti.

            1980 Aralık ayından 1981 Mart ayı ortalarına kadar vergi yasalarında yapılan tüm değişiklikler kanunlaştı. Bizim Genel Kurmay’daki geçici görevimizde bu şekilde sonlanmış oldu. Sosyal yasalar hızla ele alınıyor, fakat uygulamalar siyasi deneyimleri olmayan sıkıyönetim komutanlarının keyfi uygulamaları nedeniyle her zaman başarılı olmuyordu. Yapılan haksız ve keyfi uygulamalar, basına uygulanan baskılar, tutuklamalar, cezaevi uygulamaları daha sonraki tarihlerde gün yüzüne çıkıyordu. Neyse amacım bunları anlatma değil, bürokraside yaşadığım bir deneydi. Şunu da belirteyim ki askeri yönetim uygulamalarından Maliye Bakanlığı en az etkilenen kuruluşlardan biridir.

            Vergi yasalarında önemli değişiklikler oldu, yasaların uygulamasını açıklayan tebliğlerin çoğu hazır değildi. Özellikle Vergi Usul Kanunu yeni bir belge düzeni getirmişti. Belgelerin şekli belli değildi. Biz ise Konseydeki çalışmalarımızdan dolayı her değişikliğe gerekçeleri ile birlikte ayrıntıları ile biliyorduk. Özellikle uygulayıcılar sürekli bizlere gelip soru soruyorlardı. Bizde canla başla yardımcı oluyorduk. Ama tüm toplum için gerekli bir şeyler yapmak gerekiyordu. Bu mantıkla kendimiz bir çalışma yapmaya başladık. Sonra bu çalışmamızı kitaplaştırdık. “Tüccar ve Serbest Meslek Erbabının Vergi Rehberi” isimli ilk kitabımızı yayınladık. Bizim yayıncılık ile ilgili hiçbir bilgimiz yoktu. Tahminlerimizin üzerinde talep geldi. Bir yıl içinde üç baskı yaptı, yaklaşık 10.000 adet kitap satıldı. Bu o tarihe kadar en çok satış yapan mali kitap olmuştu.**

Esen kalınız.

                                                                                                                        Ali İYİBİL

*Kenan EVREN’in Anıları, Milliyet yayınları 1991 Baskı, Cilt 2, s.161

** Zamana Notlar, Ali İYİBİL yazıları “Bir Kitap Hikayesi”.


|


Yorum eklemek ister misiniz?

E-posta adresiniz yayımlanmayacaktır.